Türkiye İş Bankası’nın uzun yıllar Beyoğlu Şubesi olarak hizmet veren, korunması gerekli kültür varlığı tescili bulunan tarihi bina Resim Heykel Müzesine dönüştürüldü.
Resim Heykel Müzesi, Cumhuriyetimizin 100. yaşında Türkiye İş Bankası’nın ülkemize armağanı olarak 29 Ekim’de kapılarını sanatseverlere açıyor.
Müzikten plastik sanatlara, müzecilikten kültür mirası korunması çalışmalarına pek çok alanda faaliyet gösteren İş Sanat’ın çatısı altında hayata geçirilen Müzeyle, ülkemizin kültür-sanat rotasına önemli bir kilometre taşı daha eklenmiş oluyor.
Müzenin açılışı vesilesiyle, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ev sahipliğinde bir tören düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın yanı sıra kültür-sanat, iş, siyaset ve medya dünyasından konuklar katıldı.
İstanbul Valisi Davut Gül
Vali Davut Gül, açılış töreninde yaptığı konuşmada, İş Bankası’nın neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt olduğunu ifade ederek, “Cumhuriyetin yaşadığı iyilikleri de zorlukları da yaşadı. Bu milletten, bu toplumdan kopmadı. İş Bankası’nı bizlere kazandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere emeği geçen herkesi şükranla anıyoruz. Resim Heykel Müzesi’ni bizlere kazandıran, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Adnan Bali: “Bir banka, bir asır, üç müze… “
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali de konuşmasında şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutluyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde ulusumuzun verdiği Milli Mücadelenin kazanıldığı ve tam bağımsızlığa kavuştuğumuz, genç Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı tarihin 100. yılındayız. Atatürk’ün tam bağımsızlığa ulaşmak için elzem olduğunu düşündüğü iktisadi bağımsızlığı temin etmek için atılan ilk adımlardan biri olan ve Cumhuriyetin bir yaş küçük kardeşi diye tabir ettiğimiz Türkiye İş Bankası, böyle anlamlı bir dönemde Resim Heykel Müzesini ülkemize armağan ediyor. Kıymetli bir hafızayı, kültür mirasını geleceğe bırakıyor.”
Resim Heykel Müzesinin, Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara Ulus’taki Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesinin ardından Bankanın üçüncü müzesi olduğunu vurgulayan Bali, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şehrin bir kalbi vardır, İstanbul’un kalbi de İstiklal Caddesi’dir. Tarihi dokusuyla, kültür-sanat faaliyetleriyle şehrin kalbinin attığı yer olan İstiklal Caddesi’nin önemli yapıları arasında bulunan binayı Resim Heykel Müzesi olarak ülkemize armağan etmek, Türkiye’nin kültür-sanat dünyasına yeni soluk getirmek biz İş Bankalılar için gurur verici… Bir banka, bir asır, üç müze… “
“Esas motivasyonumuz, sanatsal zenginliğin mümkün olduğunca çok insana ulaşması”
Adnan Bali, müzeciliğe verdikleri öneme vurgu yaptığı konuşmasında, toplumun ortak geçmişini, kültürel değerlerini çok iyi korumanın ve yeni nesillere aktarmanın, o bilinci geliştirmenin, bunu sürdürülebilir bir şekilde uzun soluklu yapmanın başından beri benimsedikleri bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Türkiye’nin sadece ekonomik gelişmesiyle ilgili sorumluluklar üstlenmediklerinin altını çizen Bali, şöyle devam etti: “Gelişmeyi en geniş kavramıyla toplumsal gelişme olarak gördüğümüz için inisiyatif almakta hiç tereddüt etmiyoruz. Kültür-sanatta, eğitimde, sporda, çevre ve bilim alanında ülkemize, toplumumuza, gençlere değer katacak işleri içselleştirerek, mutluluğunu yaşayarak, sonraki nesillerin ‘iyi ki yapmışlar, iyi ki hayata geçirmişler’ diye anacakları samimiyette yapıyoruz. Dileğimiz o ki olabildiğince çok kişi Müzemizin kapısından girsin, resimleri incelesin. Türk resmine ve sanatına ilgiyi ve farkındalığı bir nebze artırabilirsek kendimizi bahtiyar hissederiz. Müzeyle sadece sanat eserlerini korumayı, saklamayı hedeflemedik. Toplumun kadim medeniyeti ve irfanının, sanatsal zenginliğinin mümkün olduğu kadarıyla çok insana ulaşması… Arkasındaki esas motivasyonumuz, hedefimiz budur.“
Hakan Aran: “Ne mutlu bize ki Müzemiz Cumhuriyetle aynı doğum gününü paylaşacak”
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da konuşmasında şunları söyledi: “Atatürk’ün bir asır önce bizlere ışık tutan ‘bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur’ söylemiyle başlayan yüz yıllık yolculuğumuzun önemli bir dönüm noktasındayız. Bir Cumhuriyet Kurumu olarak Cumhuriyetimizin 100. yılında pek çok proje gerçekleştirdik. Hepsi çok anlamlı, hepsi çok değerli ama Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi bu projeler içinde en özeli, en kalıcısı. Ne mutlu bize ki Müzemiz, Cumhuriyetimizle aynı doğum gününü paylaşacak, sergileri, atölyeleri, etkinlikleriyle kültür-sanat dünyamıza önemli katkılar sunacak.”
Hakan Aran, kıymetli eserleri hassasiyetle bugüne taşırken, her fırsatta sanatseverlerin ilgisine sunduklarını, sadece sanat eserlerini korumayı ve saklamayı değil aynı zamanda geniş kesimlerin erişimine açmayı, herkesin bu eserlerden beslenmesini sağlamayı ve daha fazla insanın resim ve sanata olan ilgisini artırmayı amaçladıklarını söyledi. Aran, “Cumhuriyetimizin 100. yaş gününde kapılarını açacağımız Resim Heykel Müzemiz, bu amaca çok daha güçlü bir şekilde hizmet edecek ” dedi.
Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu ilk kez görücüye çıkıyor
Osman Hamdi Bey’den Şeker Ahmet Paşa’ya, Hoca Ali Rıza’dan İbrahim Çallı’ya pek çok sanatçının 2.700 civarında eserinin bulunduğu Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu, ülkemizin en geniş ve en zengin özel koleksiyonlarından biri olarak biliniyor. Resim Heykel Müzesi’nde ilk sergilerinde bu koleksiyondan seçilen 600’e yakın eser yer alacak.
Müzenin kurucu küratörlüğünü mimar, sanat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstlendi.
Restorasyon projesini Teğet Mimarlık’ın hazırladığı, inşaatı Berko İnşaat’ın üstlendiği Resim Heykel Müzesi, mimari yapıların kent belleğinin korunmasında ve geleceğe aktarılmasında önemli bir yeri olduğunun bilinciyle İş Sanat tarafından uzun soluklu, yoğun ve titizlikle yürütülen bir hazırlık döneminden geçti. Müze, Cumhuriyetimizin 100. yaşının coşkusunun, heyecanının en üst seviyede hissedileceği gün ziyaretçilerle buluşacak.
Tarihi bina, 20. asır başına tarihlenen heybetli bir Beyoğlu apartmanı
Beyoğlu’nun kültürel kimliğinin kıymetli öğelerinden biri olan, 1907 yılında zemin katı ticari amaçlı, diğer katları konut olarak inşa edilen tarihi bina, bodrum ve zemin katların yanı sıra biri teras 6 kattan oluşuyor. 1950 yılında İş Bankası mülkiyetine geçen bina, 63 yıl süresince Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şubesi olarak hizmet verdi.
Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiş olan yapı, gerek konum gerekse mimari açıdan Beyoğlu’ndaki 20. yüzyıldan kalan binalar arasında dikkat çeken örneklerden birini oluşturuyor.
Deprem sensörleriyle düzenli takip edilen bina, sürdürülebilirlik hedefiyle de uyumlu
Müze binasında, temelinde yer alan 2 adet deprem sensörü aracılığıyla düzenli olarak yer hareketi takibi yapılıyor. Cihazlar, olası bir deprem sırasında otomatik olarak yer sarsıntılarını kayda almaya ve sonrasında bu değerlerin bina tasarım değerleriyle kıyaslanmasına imkân sağlıyor.
Müze binasının ısıtma-soğutma sistem tasarımı da İş Bankası’nın sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda güncel teknolojiye uygun, uluslararası test ve sertifikalara sahip cihazlardan oluşuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı