Samsun’un İlkadım ve Atakum ilçelerini birbirinden ayıran Kürtün Çayı, yaşanan kuraklık nedeniyle kurumaya başladı. Kavak ilçesinden doğan ve yağış alanı 320 kilometrekare olan, akarsu boyu ise 47 kilometre olan Kürtün Çayı, artık Karadeniz ile buluşmuyor. İlkadım ve Atakum ilçelerinin doğal sınırını oluşturan bu akarsu, özellikle kıyıya yakın bölgelerinde tamamen kurudu.
Kürtün Çayı’nın kuruması, Samsun’un su kaynakları ve çevresel denge üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Ayrıca çevrede yaşayan hayvan ve bitki türleri de bu durumdan olumsuz yönde etkilenebilir. Uzun yıllar boyunca bölgenin su gereksinimini karşılayan Kürtün Çayı’nın kuruması, tarım alanlarının sulanmasını da olumsuz etkileyebilir.
Kuruyan Kürtün Çayı’nın nedenleri arasında iklim değişikliği, küresel ısınma ve plansız su kullanımı gibi faktörler bulunabilir. Yağış miktarının azalması, su rezervlerinin tükenmesi ve barajlardan yapılan aşırı su kullanımı gibi etkenler, Kürtün Çayı’nın kurumasına neden olabilir. Bu durum, bölgedeki ekosistemi ve biyoçeşitliliği tehdit edebilir.
Kürtün Çayı’nın tarihi ve ekonomik önemi de göz önünde bulundurulduğunda, kurumasının bölge için yıkıcı sonuçlar doğurabileceği açıktır. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yanı sıra, bölgenin su ihtiyacını karşılayan bu akarsunun kurumasıyla birlikte su krizi baş gösterebilir. Bu durum, bölgedeki ekonomik faaliyetleri ve yaşam koşullarını olumsuz etkileyebilir.
Kürtün Çayı’nın kurumasıyla ilgili olarak bölge halkı ve ilgili kurumlar arasında acil önlem alınması gerekmektedir. Su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, su kaynaklarının korunması ve plansız su kullanımının önlenmesi için çeşitli projeler geliştirilmelidir. Ayrıca iklim değişikliği ile mücadele ve su tasarrufu konularında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
Sonuç olarak, Kürtün Çayı’nın kurumasıyla ortaya çıkan su krizini çözmek için bütüncül bir yaklaşım benimsenmeli ve tüm tarafların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir. Yakın gelecekte su kaynaklarının yönetimi ve korunması konularına daha fazla dikkat edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, benzer sorunların yaygınlaşması ve çevresel felaketlere yol açması kaçınılmaz olacaktır.
