Ay’ın boyutunda yaşanan sürekli küçülme, NASA’nın Ay yüzeyindeki faaliyetlerinin tehlikeye girebileceğini gösteriyor. Maryland Üniversitesi’nden araştırmacılara göre, bu küçülme, özellikle Ay’ın güney kutbunda önemli yüzey eğriliğine neden olmakta ve NASA’nın Artemis III görevleri için önerilen iniş alanlarını da etkilemektedir. Bu durum, fay hatlarının ortaya çıkmasına ve bu sayede depremlerin meydana gelmesine yol açmaktadır. Bilim insanları, bu fay bölgelerinin zamanla Ay yüzeyinde çalışacak olan insanlar için tehlike oluşturabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Ay’ın güney kutup bölgesindeki fay hatlarının oluşma sebeplerinden biri, 50 yıl önce Apollo sismometreleri tarafından kaydedilen güçlü Ay depremlerinden kaynaklanmaktadır. Güney kutbundaki bazı bölgelerin ise sismik sarsıntılardan kaynaklanan heyelanlara karşı savunmasız olduğu ifade ediliyor. Bilim insanlarına göre, Ay depremleri, Ay’daki faylardan kaynaklanmakta ve güçlü olabilecek seviyededir. Uzun süreli depremler, insansız görevlere göre daha az zarar verirken, NASA’nın önümüzdeki yıllarda planladığı insan görevleri için büyük tehdit oluşturabilir. NASA’nın Artemis projesi kapsamında Ay’ın güney kutbuna yapılacak görevler, uzun vadede Ay’da kalıcı yapılar temel atmak, yerleşmek ve en sonunda Mars’a insan göndermek amacını taşıyor. Ancak Ay’daki depremler, gelecekte bu yapılara zarar verebilir. Güney kutbunda bulunan donmuş şekilde keşfedilen su, bilim insanlarının bu bölgeye olan ilgisini arttırmış, ABD dışındaki diğer ülkelerin de uzay misyonlarını buraya çevirmelerine neden olmuştur. Sonuç olarak, Ay’ın güney kutbunda yaşanan küçülme ve sonucunda çıkan depremler, NASA’nın ve diğer uzay kuruluşlarının Ay ve Mars’taki görevlerini ciddi anlamda etkileyebilir.
