Münbiç’te halk, terör örgütü PKK/YPG’nın planladığı sözde yerel seçime karşı çıktı. Bu seçim planı, 2016 yılında ABD’nin desteğiyle Münbiç’in işgal edilmesiyle başladı. Nüfusunun yüzde 99’unun Araplardan oluştuğu Münbiç’in yerel halkı, terör örgütü tarafından vergi adı altında dayatılan haraçlar, zorla silah altına alma ve çocuk kaçırmalarından kaçarak Türkiye’ye sığınmıştır.
Münbiçliler, terör örgütü PKK/YPG’nın Suriye’yi bölmeyi amaçladığını ve sözde seçimle bunu gerçekleştirmeye çalıştığını belirtiyor. PKK/YPG işgali altındaki bölgelerden kaçanlar, terör örgütünün halkı temsil etmediğini ve sadece kendi çıkarları için hareket ettiğini ifade ediyor. Bu seçimlerin sadece bir oyun olduğunu ve Münbiç halkı tarafından kabul edilmeyeceği vurgulanıyor.
Terör örgütü, Münbiç’te halkın demografisini değiştirerek dış güçlere hizmet ediyor ve gençleri uyuşturucuyla özdeşleştirerek toplumu ahlaki değerlerden uzaklaştırmaya çalışıyor. Bu nedenle Münbiç’te yaşayan sürgündeki halk, terör örgütünü ve sahte seçimlerini reddediyor ve terör örgütünün bölgeyi terk etmesini talep ediyor.
Suriye’nin kuzeyindeki Münbiç’ten göç etmek zorunda kalanların çoğu, terör örgütü PKK/YPG’nın Suriye’yi bölmeyi amaçladığını ve bu seçimlerin bir parçası olduğunu düşünüyor. Münbiç halkı, terör örgütünün yıllardır topraklarını gasp ettiğini ve Suriye’nin parçalanması girişiminin bir parçası olduğunu düşünüyor.
Abdülatif Hamo, terör örgütü PKK’nın Arapları evlerinden çıkarıp yerlerine yabancıları yerleştirdiğini ve bu durumun Suriye’nin bölünmesi planının bir parçası olduğunu vurguluyor. Kürtler, Araplar, Dürziler ve Sünnilerin bir arada yaşamak istediğini ve Suriye’nin bölünmemesini istediklerini belirtiyorlar.
