‘İŞ HAYATI İLE FUTBOL BAMBAŞKA’
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Yeni Açık’ta gerçekleştirdiği açıklamalarda dikkat çeken ifadelerde bulundu. Yıldırım, iş dünyası ile futbolun oldukça farklı alanlar olduğunu vurgulayarak, “Futbolun bu kadar zor olduğunu başkan olunca anladım. Dışarıdan bakınca her şey basit görünüyor ama camialar, taraftarlar, rakipler, hakemler ve federasyon gibi birçok etken durumu karmaşık hale getiriyor. İş dünyasında kontrol tamamen sizdedir; keyfi kararlar alır, uygulamalarınızı hayata geçirirsiniz. Ancak futbolda hoca antrenmanı yaparken, oyuncular sahada mücadele ederken siz yalnızca izleyicisiniz. Başkan olsanız bile sahadaki kontrol sizde değil. Bu dengeyi kurmak son derece zor. Futbolcuların çoğunun yüksek öğrenimi yok, bu da kurumsallık oluşturmayı daha güç hale getiriyor. Zamanla hedeflerimizi ve projelerimizi hayata geçirerek bu dengeyi oturtmayı umuyorum.” şeklinde konuştu.
‘KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ’
Transfer dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Bu yıl takım tam kadro olarak kampa katıldı. Başlangıçta hedefimiz ilk 10’dan düşmemekti. Ancak ilerleyişimizi kademe kademe geliştirmeye karar verdik. Öncelikle ligde kalıp 42 puanı almak istedik. Bu hedefe ulaştık ve hala üçüncüyüz. Dolayısıyla bu hedefi güncelleyip ilk 5’e oynamayı; yani Avrupa’ya gitmeyi amaçlıyoruz. Bunun bunun için uygun durumdayız. 24 haftadır ligin üçüncüsüyüz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Eğer hata yapmazsak üçüncü veya dördüncü olup Avrupa’ya gitme şansımız var. Asıl iş sezon sonunda başlıyor. Avrupa’ya gidersek farklı bir stratejiye sahip olacağız; aksi takdirde 17 kişilik sağlam bir kadro oluşturarak ilk 11’de oynayacak, yedeklerde de hocanın güveneceği 6-7 oyuncuyu bulunduracağız. Geri kalan kısmı altyapıdan temin edeceğiz. Eğer Avrupa’ya gidersek, üç farklı kulvarda mücadele edeceğiz. 22 kaliteli oyuncuyla ve altyapıdan gelen gençlerle güçlü bir kadro oluşturmayı hedefliyoruz. Yaş ortalamasını ise 25-26 civarında tutmaya gayret edeceğiz. Oyun anlayışımız; önde baskı, orta sahada geçiş oyunları, pres ve geriden oyun kurma üzerine şekillenecek.” ifadelerini kullandı.
‘YABANCI HOCA İLE DEVAM EDECEĞİM’
Yıldırım, teknik direktör seçiminde yabancı isimleri tercih edeceğini belirterek, “Özellikle Alman hocalar benim önceliğim. Çocukluğumdan beri bu ekibe hayranım ve Türkiye’de de uyum sağladıklarını düşünüyorum. Geçmiş yıllarda bunun örneklerini gördük. Ancak son dönemde İspanyol ve Portekizli teknik direktörlerin de önemli başarılar elde ettiğini belirtmek gerekiyor. Eğer oyun sistemimize uyarlayabilirsek, bu isimleri de değerlendirebiliriz. Ama net bir söylemle hedefim yabancı teknik direktör. Türkiye’de teknik direktörlük sistemi hala tam oturmadı. Bir kulüp, bir hocayı gönderince başka bir kulüp o başarısız hoca ile çalışmaya başlıyor. Bu döngü sürekli tekrarlanıyor. Denenmiş ve başarısız olmuş bir sistemi tekrar denemek, kulüpleri finansal zorluklara sürüklüyor ve hatta küme düşmelerine neden olabiliyor. Kayserispor ve Bodrumspor’u bu konuda kutlamak gerekir; yerli hocayla denediler, olması mümkün olmadı, sonrasında biri Portekiz’den diğeriyse Hırvatistan’dan hoca getirerek başarı sağladılar. Geçen sene bunu biz de yaşadık. Bir takımın başarısının yüzde 51 ila yüzde 60’ı hocaya bağlıdır. Aynı kadro ile bir hoca başarısız olurken, başka birisi büyük başarılar elde edebiliyor. Dolayısıyla başarının yüzde 100’ü hoca ile doğrudan ilişkilidir.” açıklamalarında bulundu.
‘İŞİ ŞANSA BIRAKMAMALIYIZ’
Yıldırım, “Bana sorarsanız, Samsunspor’u yarın şampiyon yapmayı isterim. Ancak Türkiye’de bunun gerçekleşmesi için birçok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor. Bu ise Samsunspor gibi yeniden yapılandırılan bir kulüp için kolay olmuyor. Bu nedenle, işe şansa bırakmadan, planlı ve profesyonel adımlarla ilerlemeyi seçiyoruz. Biz dipten geldik ve üçüncü ligden bugüne ulaştık. Bu yüzden sadece bir takım değil, aynı zamanda bir kulüp inşa ediyoruz. Sistemi kurmakta ve kurumsallığa geçmekte kararlıyız. Oyuncu ve hoca seçimi, antrenman planlaması gibi her şey analiz ve planlara dayanıyor. Kendi performans ekibimiz, fizyoterapistimiz ve doktorumuz bulunuyor. Oyunculara sakatlanmalarını önlemek amacıyla özel yüklemeler yapıyoruz ve ciddi ekipman yatırımları gerçekleştirdik. Antrenman alanlarımızı hibrit ve doğal çim ile yeniledik. Antrenör kendi ekibi ile değil, ihtiyaca göre sistemimize entegre oluyor. Kaleci antrenöründen analizcilerimize kadar çoğu personel kulübümüze ait. Dışarıdan büyük ekipler getirmek yerine sürdürülebilir bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Samsunspor’un olağanüstü genel kurulu ertelendi
‘BEN ROBOT DEĞİLİM’
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Anadolu kulüplerinin büyümesinden rahatsız olan bazı çevreler olduğunu öne sürerek, “Samsunspor sınıf atladı. Bu durumu herkes fark ediyor. Şampiyonluğa oynayacak ve Avrupa kupalarına katılacak bir konumdayız. Ancak bazı kişilerin bu yükselişi kabullenemediği anlaşılıyor. Hemen üzerimize gelmeye başlıyorlar. Fenerbahçe’nin Sivasspor maçı gündemde ama konu hakkında neredeyse hiçbir şey konuşulmuyor. Haftalarca Samsunspor-Galatasaray maçı üzerinden baskıya maruz kaldık. Bu durum bilinçli bir gündem yaratma çabasıdır. Bugüne kadar ‘üç büyükler’ sürekli olarak bize saldırdı. Her Anadolu kulübünün başkanı geri adım atarken, Yüksel Yıldırım olarak ben bunun tersini yapıyorum. Dimdik ayakta duruyorum. Beni bükemiyorlar ve bu da onları rahatsız ediyor. Daha fazla saldırıyorlar, fakat yıkılmıyorum. Ben bir robot değilim. Ailem, oyuncularım ve taraftarlarıma hakaret edildiğinde buna karşılık veririm. Türk futbolunda bu durum alışılmış bir tavır değil, çünkü Anadolu kulüplerinin başkanları genelde geri çekilmeyi seçer. Ancak ben bu konuda kararlıyım ve bunu kendime yakıştıramıyorum. Eleştirilere açığım, fakat hakaret ve küfür başka bir boyutta. Futbola yapıcı bir katkı sağlamak için buradayım ve farklı bir başkanlık anlayışım var. Ticarette nasıl sıfırdan başlayıp yükseldiysem, futbolda da aynı hedefle yola çıktım. Alışmaları zaman alacaktır.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: SAMET ÖZEN
