Türkiye’de geçim sıkıntısı çeken dar gelirli vatandaşlar ve emekliler için Sağlık Bakanlığı’nın yeni aldığı karar, zorunlu bir yük oluşturdu. Aile Sağlık Merkezleri’nde (ASM) bugüne kadar ücretsiz sunulan bazı raporların, 16 Haziran itibariyle paralı hale getirilmesi dikkat çekti.
Evlilik ve askerlik raporları dışındaki isteğe bağlı raporlar için vatandaşlar, artık 250 TL ödeme yapmak zorunda. Bu kapsamda sporcu, sürücü, genel tıbbi değerlendirme, iş sağlığı ve güvenliği, hac umre için parmak izi, yivsiz av tüfeği ve akli meleke gibi rapor taleplerinin bedeli olarak belirlenen 250 TL, hem dar gelirli bireyler hem de birçok sürücü için maddi sıkıntılar yaratacak.
Rapor almak isteyenler, havale veya kredi kartı ile ödeme yaparak aile hekimlerinden bu raporları temin edebilecek. Bu ücretin yüzde 50’si aile hekimine, yüzde 15’i hemşireye ve yüzde 35’i il sağlık müdürlüğüne dağıtılacak. Sağlık Bakanlığı’nın bu uygulaması, özellikle ilaç ve diğer sağlık hizmetleri için aylıklarından kesinti yapılan emeklileri etkileyerek yeni bir finansal yük oluşturacak.
Sağlık hizmetlerinden ve ilaçtan katkı payı kesintisi nedeniyle zor bir mali durumda olan emekliler, dul ve yetimlerin bu yeni uygulamayla karşı karşıya kalması, büyük bir şok etkisi yarattı. Hac ve umre ile akli meleke raporları çoğunlukla bu kitleye verildiği için, 14 bin 469 TL gibi düşük zam alanlar için 250 TL ek bir yük getirecek. Zaten sınırlı gelirle hayatlarını sürdürmeye çalışan bu bireyler, ek ücretlerin yükü ile daha da zorlanacak.
Uygulamanın ilk gününden itibaren yaşanan sorunlar, hekim ve hasta arasında tartışmalara neden olabileceği düşünülüyor; bu durumun sağlıkta şiddeti tetikleyebileceği ifade ediliyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni sistemin Aile Sağlık Merkezleri’ni ticarethane haline getireceği uyarısında bulunuyor. Bildiride, “Hasta rapor almak için ödeme yaptıktan sonra hekime ‘Niye rapor vermiyorsun?’ şeklinde sorular sorabileceği ve bunun tartışmalara yol açabileceği” vurgusu yapıldı.
Sağlıkta şiddet, toplumda geniş bir kaygı yaratan bir sorun haline gelmişken, rapor alımında yaşanabilecek olası gerginlikler durumu daha da karmaşık hale getirebilir. Bakanlık tarafından yeterince bilgilendirilmeden başlatılan uygulamanın aksaklıkları, ilerleyen günlerde daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacaktır. Eğer yurttaşlar detaylı bilgilendirilmiş olsaydı, ASM’lere gitmeden önce bilerek ve cebinde parasıyla giderek hazırlıklı olabilirdi.
Aslında isteğe bağlı raporların paralı hale getirilmesi, sağlık hizmetlerinde özelleştirmeye işaret eden bir adım olarak değerlendiriliyor. “Ne kadar paran var, o kadar hizmet” yaklaşımının yansıması olan bu uygulama, kamu hastanelerinden randevu almakta zorluk çeken ve maddi durumu yetersiz olan bireyleri daha fazla mağdur edebilir. Yoksul kesimin bu durumdan etkilenmeyeceği söylemek pek mümkün değil.
Fakat yapılan kesintilerin yüzde 50’sinin aile hekimine, yüzde 15’inin hemşireye verilmesi, bu çalışanların uygulamadan ne kadar memnun kalacağını sorgulatıyor. Aile Sağlık Merkezleri’nin ticari bir yapıya dönüşmesinin hekimi ve hemşireyi memnun etmeyeceği düşünülüyor. Zamanla yeni sistemin artıları ve eksileri daha iyi anlaşılacaktır.
Sağlıkta Yeni Dönem: Raporlar Artık Paralı!
