ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin ardından iki ülke arasında gerginlik yaşandığı ve savaş konusundaki görüş ayrılığının derinleştiği iddia ediliyor. İsrail’de bu görüşme ve sonrasında yaşananlar gündeme oturdu. Kanal 12 televizyonunun haberinde, İsrail Başbakanlığı tarafından, görüşme sonrası yapılması beklenen yazılı açıklama henüz yayınlanmadı. Bu durum ise, iki taraf arasındaki ihtilaflara işaret etti. Ayrıca ABD ve İsrail arasında savaş konusunda derinleşen görüş ayrılığı dile getirilerek, Washington’un sabrının tükendiği ifadelerine yer verildi. Netanyahu’nun Blinken’ın basın toplantısında yer almaması da dikkat çekti.
Blinken, Batı Kudüs’te bulunan ABD’nin Kudüs Büyükelçiliğinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Gazze’den ayrılmaları için Filistinlilere baskı yapılmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde daha düşük yoğunluklu bir aşamaya doğru gittiğini ve bu nedenle İsrail ordusunun güçlerini azalttığını savundu. Bunun yanı sıra Blinken, Tel Aviv yönetiminin Birleşmiş Milletler’in bir değerlendirme misyonu yürüteceği bir planı kabul ettiğini de bildirdi. Misyonun yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kuzeydeki evlerine dönmelerine izin verilmesi konusunda ne yapılması gerektiğini belirleyeceğini söyleyen Blinken, “Bu savaşın en kısa sürede bitmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. ABD’nin Filistinlilerin Gazze dışına taşınmasını savunan her türlü öneriyi reddettiğine dikkati çekerken Filistinlilerin siyasi hakları anlamında bir yol olmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
Ayrıca Blinken, eşi, kızı ve oğlu ile kameraman arkadaşı Samir Ebu Dakka’yı ve oğlu Hamza ed-Dahduh’un yanı sıra Al Jazeera muhabiri Vail ed-Dahduh için taziyelerini dile getirerek “Bu savaşın en kısa sürede bitmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Bu açıklamaların ardından ABD’nin Filistinlilere verdiği destek ve bu konuda yürüttüğü politikaları belirtti. Sonuç olarak görüşme ve sonrasında yaşananlar, İsrail ve ABD arasındaki savaş konusundaki görüş ayrılığını derinleştirdiği olarak yorumlandı. Bu durum, iki ülke arasında gerginliğe neden olduğu belirtilirken, barışın ve çözümün en kısa sürede sağlanması istendi.