1. Haberler
  2. Spor
  3. Anne ve Oğul: Hayata Birlikte Yetişmek

Anne ve Oğul: Hayata Birlikte Yetişmek

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Erken saatler… Hava henüz tam olarak aydınlanmamışken, bir evin mutfağında loş ışıklar altında bir kadın, kahvaltı hazırlığı içerisindedir. Çaydanlıkta su kaynar, tost makinesiyle ekmekler çıtırdamaya başlar. Bu sırada çantasını kontrol eden kadın, göz ucuyla saate bakarak zaman kaybetmemek için telaşlanmaktadır. Tam o anda bir kapı aralanır. Yavaşça içeri giren küçük bir çocuk, uykulu sesiyle “Anne…” der. Kadın gülümseyerek, “Hadi oğlum, geç kalacağız.” yanıtını verir. İşte o an, hayata yetişme telaşı başlar.

Anne ve oğul… Birbirine benzerlik gösteren ama farklı dünyalar barındıran iki ruh. Her ikisi de hayatın ritmiyle uyum içinde koşmaktadır. Anne, oğlunu zamanında okula yetiştirmeye çalışırken bir yandan kendi iş yaşamına, sorumluluklara ve günlük zorluklara da yetişme çabası içerisindedir. Oğul ise annesinin hızlı temposuna ve kendi büyüme yolculuğunun bilinmezliklerine ayak uydurmaya gayret göstermektedir. Her ikisi de bir yerlere varmanın peşindedir; biri bugünün, diğeri yarının peşindedir.

Hayata yetişmek… Ne kadar derin bir ifade. Bir anneden bakıldığında, her sabah oğlunun beslenme çantasına sevgiyle bıraktığı bir not olmakla başlayabilir. Servise yetişmek için koşuşturma, okul çıkışında soğukta bekleyiş ve akşam yemeği esnasında “Bugün ne öğrendin?” sorusunun arkasındaki merak ve kaygı ile doludur. Anne, oğlunun karnını doyurmanın yanında kalbini, karakterini ve cesaretini de beslemeyi hedefler. Zira bilir ki, o küçük çocuk bir gün kendi yoluna çıkacak ve ona bırakacağı en değerli miras, hayata nasıl ayak uyduracağını öğretmektir.

Oğul için hayata yetişmek, annesinin gözlerinde güven bulmaktır. Onun sesiyle uyanmak, telaşında bir yer edinmektir. Henüz dünyayı anlamlandıramadığı yaşlarda, annesinin davranışları yaşamını şekillendirir. Koşmayı, sabretmeyi ve sevmeyi ondan öğrenir. Her düştüğünde, annesi onun elinden tutarak kaldırır; her başarısında gözlerindeki mutluluğu görerek hayata dair umut besler. Hayata yetişmek bazen sadece bir bakış, bazen bir sarılma ile mümkün hale gelir.

Zaman geçer ve çocuk büyür. Okul çantası yerini sırt çantasına, oyuncaklar hedeflere bırakır. Anne, hala yanında ama daha yavaş ve sessiz bir tempoda yürümektedir. Oğul önde, anne arkada gibidir; ama aslında anne, hep yüreğinde o ilk sabahın telaşını taşır. Birlikte geçirdikleri anlar, geleceğe uzanan bir ip gibi zamanın içinden uzanır. Anne, oğluna hayatı öğretirken, kendisi de yeniden öğrenir; sabrı, beklentisiz sevgiyi ve bırakmayı…

Bir anne için en zor olan durumlardan biri, oğlunun kendi yolu ile ilerlemesine izin vermektir. Ancak bilir ki hayata yetişmek yalnızca birlikte koşmakla ilgili değildir; bazen elini bırakmak, bazen de uzaktan sessizce izlemek gerekmektedir. Gerçek büyüme burada başlar.

Hayata yetişmek bir yarış değildir. Ne anne kazanır ne de oğul. Bu yolculukta asıl kazanan, sevgiyle yürümeyi öğrenen kalptir. Anne-oğul ilişkisi, ömür boyu süren bir sessiz anlaşmadır. Zaman zaman bir bakışta, zaman zaman da bir durakta gizlidir o anlaşma. Her şey değişse bile, o sabahların telaşı ve mutfakta paylaşılan tostun kokusu, geride daima kalır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Anne ve Oğul: Hayata Birlikte Yetişmek
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Atakum Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!