Boşanma süreci ve sonrasındaki gelişmeler, taraflar arasında çeşitli sorunlar yaratmakta ve bu durum, zaman zaman ciddi olaylara kadar uzanabilmektedir. Son günlerde Samsun’da yaşanan iki cinayet, boşanma aşamasındaki kadınların hayatlarını kaybetmeleri dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu tür olayların nedenlerini araştırmak, sosyo-psikolojik açıdan önemli bulgular ortaya çıkarabilir.
Samsun’da yaşanan cinayetlerin detaylarına bakıldığında, her iki olayda silahı çeken kişilerin birinin intihar etmek istediğini belirtmesi, diğerinin ise eşini öldürdükten sonra hayatına son vermesi dikkat çekiyor. Bu noktada, bir kişinin böyle bir cinayeti gerçekleştirdikten sonra kendi yaşamına son vermesi, incelenmesi gereken bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Uzmanlar, bu tür olayların temel nedenleri üzerinde dururken, cezaevlerinde bulunan mahkumlarla boşanmış eşlerin yaşayabileceği sorunlara da dikkat çekiyor. Uzaklaştırma kararları alındığı halde, mağdur olan bireylerin rahatsızlık yaşamaları, nafakalarını alamayan kadın veya erkeklerin yaşadığı zorluklar, toplumsal bir rapor hazırlanmasını gerekli kılabilir. Devlet, bu durumların önlemlerini almak zorundadır.
Özellikle insanların ve onların çocuklarının etkilenmesi, durumu daha da ciddileştiriyor. Ayrıca, evlilik sürelerinin kısa olması ve sonrasında ömür boyu nafaka ödenmesi, toplumsal adalet açısından tartışmaya açılmalıdır. Birçok genç kadın, nafakasının kesilmemesi adına yeni bir hayat kurmak yerine, mevcut olan hayatlarını sürdürmeyi tercih ediyor.
Diğer yandan, nafaka alarak farklı ilişkiler yaşayan bireylerin neden olduğu toplum yapısındaki sorunlar da önemli bir konu. Bu tür olgular, gençlerin geleceğini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Evliliklerdeki azalma, ekonomik nedenlerin yanı sıra bu tür psikolojik ve sosyal dinamiklerle de bağlantılıdır.
Aile yapısının korunması adına gerekli önlemler alınmadığı takdirde, sorunlar büyümeye devam edecektir. “Süresiz nafaka” gibi yasal düzenlemelerle, bu tür olumsuz olayların önlenmesi adına önemli adımlar atılabilir. Toplumun huzuru için gerekli önlemler şayet alınmazsa, sonuçların ciddiyeti daha da artacaktır.
Her şey ortada; önemli adımlar atılmadan sorunun üstesinden gelinmesi zor görünüyor.
