1. Haberler
  2. Spor
  3. Burjuvalık: Hesse’nin Bozkırkurdu İkilemi

Burjuvalık: Hesse’nin Bozkırkurdu İkilemi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sosyal bilimler alanında ‘burjuvalık’ kavramı, Hermann Hesse’nin romanı Bozkırkurdundaki burjuvazi-dışı bir burjuvalığı anımsatmaktadır.

Hesse’nin eserinde, hem insana hem de kurda ev sahipliği yapan Bozkırkurdu, burjuvalaşmış bir burjuvazi karşıtlığının en çarpıcı örneklerinden birini sunar.

Bozkırkurdu, Amerika’nın etkisi altında kalmış olsa da, kitlesel bir yaşam tarzı hâline gelmiş olan burjuva hayatını eleştirirken, aynı zamanda bu yaşam tarzının da bir parçası olmuştur.

Amerikalılaşmak veya burjuvalaşmak, geniş çaplı bir modern olgunun sonucudur. Bazen ise, ilkesel ve ahlaki birtakım değerler, modern dünyanın etkisine karşı erdemli bir duruş sergilemek için geliştirilir. Ancak çoğu zaman burjuva yaşamı sürmekten kaçış mümkün değildir.

Bu durum, içinde bulunduğunuz dünyanın eski dünya olmadığından kaynaklanmaktadır. Modern teknik ortamda, farklı iletişim biçimleri çeşitlenmiştir. Bunun ötesinde, teknik dünyanın cazibesi, herkes için geçerlidir.

Amerikalılaşmak ya da burjuvalaşmak, aslında yalnızca tekniğin dünyası ile bağlantılı değildir. Ancak tarihsel olarak Endüstri Devrimi, Fransız İhtilali ve Amerika’nın keşfi, bugünkü dünya paradigmaları açısından önemli olaylardır. Bu süreçlere, Aydınlanmacı fikirler ilham kaynağı olmuştur.

Aydınlanmacı Avrupa karşısında, Amerika burjuvası yeni bir sığınak bulmuştur. Bu bağlamda, Amerikan burjuvazisi, Britanya kökenli teknik bir imparatorluğun örneğidir. Öte yandan, Aydınlanmacı Fransızlar ve Almanlar, kendi aristokratik geleneklerinden sıyrılıp kendi burjuvalarını oluşturmayı başarmışlardır.

Hesse’nin Bozkırkurdu için burjuva, modernleşmiş insanın temsilcisidir. Burjuvaziye karşı bir pozisyonda bulunmasına rağmen, küçümsediği pek çok davranış ve tutum kendisinde de yer almaktadır. Bunu Hesse, “Böylece varlığının bir yarısıyla savaştığı ve yadsıdığı şeyi diğer yarısıyla benimseyip onaylıyordu,” şeklinde açıklamaktadır.

Burjuvalık, tam olarak orta sınıfa mensup olmayı ifade eder. Bu nedenle, toplumun geniş kesimlerini etkiler. Orta sınıfın tercihleri genellikle aşırı değil, makul olandan yanadır. Bu durum, sosyal bilimlerle ilgilenenler veya okur yazar bireyler için ‘burjuvalık’ tam anlamıyla bir alay ve ironi

Ancak, teknik dünyanın sunduğu imkanlar sınırlı bir grup tarafından kontrol edilse de, burjuva hayatını sürdüren ‘kitleler’ mevcuttur. Ayrıca şunu belirtmek gerekir ki: Orta sınıfın ortaya çıkışı ve burjuva yaşam tarzının yaygınlaşması, geçmişe kıyasla insan onurunu ve duyarlılığını korumuştur. Bu yeni durum, beraberinde farklı mağduriyetleri de ortaya çıkarmıştır. Ancak teknik dünya, ‘makul olanı’ vaat edip, ‘makul insanın’ imkanlarını gözetmiştir.

Bu durum, belki bilimsel bir açıdan daha olumlu bir tablo sunarken, sıra dışı ve karizmatik olanı gözlemleyen entelektüel için bir alay unsuru niteliği taşır. Günün sonunda entelektüel, burjuva hayatından tamamen uzaklaşamaz. Yeni teknik dünya, entelektüel kesimi de sarmış ve kendi etkisi altına almıştır. Hermann Hesse’nin Bozkırkurdu romanındaki ikilem tam da bu durumun bir yansımasıdır.

Gazi Giray Günaydın

[email protected]

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Burjuvalık: Hesse’nin Bozkırkurdu İkilemi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir