Samsun’un manevi hayatının önemli ibadet yerlerinden biri olan BÜYÜK CAMİ, tarihi önemi ile özel bir konuma sahiptir. Bu caminin öncelikle ecdat yadigârı bir eser olması, ona duyulan saygının en büyük nedenidir.
Saathane Meydanı’nın çevresindeki vakıf eserleriyle dolu olması, caminin bu bölgede bulunmasında etkili olmuştur.
Büyükşehir Belediyemizin tarihi dokusunu koruyarak gerçekleştirdiği restorasyon çalışmaları, halkımız tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Bu düzenlemeler, cami ve çevresinin cazibesini artırmıştır.
Aynı zamanda, BÜYÜK CAMİ’nin konumu, Samsun’un 17 ilçesinin otogarının hemen karşısında yer alması nedeniyle, her gün buraya gelen ziyaretçiler tarafından ilk görülen mekândır.
Caminin karşısında yer alan ve yıkılan binalardan geriye kalan boş alan, mutlaka camiye eklenmelidir. Vakıf binalarının içinde bulunan bu alan, tarihi bir fırsat sunmaktadır. İlgili kurumların bu alanı camiye mal etmesi gerekmektedir.
Bu alanın camiye eklenmesi ve kapalı otoparkın üstündeki alanla birlikte bir mimari düzenlemenin sağlanması, SAMSUN’un tarihi eserini daha da güzelleştirecektir.
Büyük Cami, tarihî kimliği ve konumu itibarıyla sosyal alan eksikliklerini giderecek nitelikte bir manevi merkez olma özelliğini taşımaktadır.
TARİHİ HAKKINDA KISACA:
Samsun Büyük Cami (Valide Camisi, Hamidiye), 19. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilmiş olan şehir merkezindeki en büyük camidir. İlkadım ilçesinin Kale Mahallesi’nde, Saathane Meydanı’nın hemen yanında bir avlu içinde bulunmaktadır.
14. yüzyılda inşa edilen ahşap bir cami, 1869’daki büyük yangında yanmış ve daha sonra yerine kesme taşla inşa edilmiştir. İnşaat süreci, 1884-1886 yılları arasında tamamlanmıştır.
Büyük Cami, 14. yüzyılda Selçuklu komutanlarından Hıdır Bey tarafından yaptırılan ahşap caminin yerine yapılmıştır. Orijinal yapının, Samsun Kalesi’nin bir camisi olduğu düşünülmektedir.
Büyük Cami, Vakıflar Bölge Müdürlüğü envanterinde “Hızır Bey Vakfı” olarak geçmektedir. Hızır Bey, 1420-30 yılları arasında Samsun’da beylik yapmış olan Candaroğlu İsfendiyar Bey’in oğludur.
Ahşap caminin 1869’daki yangında tamamen yanmasının ardından, aynı semtte yeni bir cami inşa edilmesine karar verilmiştir. 1873 yılında inşasına başlanmış ancak finansman sorunları, iş gücü eksikliği ve kış koşulları nedeniyle inşaat uzun sürmüştür. 1882’de caminin yalnızca üçte biri tamamlanmıştır. Bu noktadan sonra inşaat hız kazanmıştır. Batumlu Hacı Ali’nin inşaatın tamamlanmasına önemli katkılar sağladığı tahmin edilmektedir. Caminin çift minaresi nedeniyle, bir selatin camisi olması muhtemeldir ve inşaat sürecinde II. Abdülhamid’in desteği olmuş olabileceği düşünülmektedir.
Büyük Cami’nin ihtiyaçları için 1889 yılına kadar toplam on bir vakıf oluşturulmuştur. Aynı zamanda, Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan’ın caminin onarım ve bakım masraflarını üstlenmiş olması sebebiyle cami, Valide Camisi olarak da anılmaktadır.