Dünyaca ünlü dalış rekortmeni ve çevre aktivisti Şahika Ercümen, su altındaki doğa koruma misyonunu bir kez daha sergiledi. Birleşmiş Milletler, 2025 yılını “Buzulların Korunması Uluslararası Yılı” olarak ilan ederken, bu yıl itibarıyla her 21 Mart’ta “Dünya Buzullar Günü” kutlanacak. Bu özel gün dolayısıyla Ercümen, anlamlı bir dalış gerçekleştirdi.
Özel davetle katıldığı Uluslararası Buz Altı Dalış Festivali’nde, iklim krizine ve eriyen buzullara dikkat çekmek amacıyla Rusya’nın Baykal Gölü’nde buz altı dalışı yapan Ercümen, önemli bir başarıya imza attı. 1 derece sıcaklıktaki suda, özel bir koruyucu giysi kullanmadan 50 metre derinliğe inerek yaklaşık 3 dakika boyunca nefesini tuttu. Böylece, Baykal Gölü’nde buz altı serbest dalış yapan ilk Türk kadın sporcu unvanını elde etti.
“ŞU AN BÜYÜK BİR TEHLİKE İÇİNDEYİZ”
Dalışın ardından buzla kaplı göl yüzeyinde Ercümen, Baykal Gölü’nün birçok endemik türe ev sahipliği yaptığını belirtti. Yaklaşık 1 metre kalınlığındaki buz tabakasının altında dalış gerçekleştirdiğini söyleyen milli sporcu, küresel iklime dair kritik bir uyarıda bulundu:
Amacım, dünyada hızla eriyen buzullara ve iklim krizine dikkat çekmektir. Ne yazık ki, büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız ve bu tehlikenin etkilerini her geçen gün daha çok hissetmeye başlıyoruz. Türkiye’de buzullar belki sıkça akla gelmiyor, ancak dünya yüzeyinin önemli bir bölümünü kaplıyorlar. Buzullar eridikçe iklim krizi derinleşiyor, bu durum da buzulların yok olmasını hızlandırıyor. BM’nin 21 Mart’ı ‘Dünya Buzul Günü’ olarak ilan etmesi bu nedenle büyük bir önem taşıyor. Bugün gerçekleştirdiğim dalışla bu duruma dikkat çekmek istedim.
Ercümen, buzulların erime sürecinin yalnızca kutuplarla sınırlı olmayıp, tüm gezegeni etkileyen büyük bir ekolojik kriz olduğunu vurguladı.
“GEZEGENİMİZİ KORUMAK, BENİM SORUMLULUĞUM”
Buzulların sadece büyük kütlelerden ibaret olmadığını, aynı zamanda gezegenin doğal soğutma sistemine işlev sağladığını dile getiren Ercümen, küresel ısınmadaki etkilerini şu sözlerle açıkladı:
Buzullar, parlak beyaz yüzeyleriyle güneş ışığını yansıtır ve dünyanın aşırı ısınmasını engeller. Ancak deniz buzları azaldığında, okyanus yüzeyi bu ışığı emerek sıcaklığı hapseder ve gezegenin ısınma sürecini hızlandırır. Bu ekosistemler, küresel iklim değişikliğine karşı son derece savunmasızdır. Dalışımla insanların buzulların erimesinin ekosistem üzerindeki yıkıcı etkilerini daha iyi anlamalarını istiyorum. Hem bir sporcu hem de çevre aktivisti olarak, gezegenimizi korumak benim sorumluluğum.
Dalışın ardından, farklı ülkelerden gelen başarılı dalgıçlarla bir araya gelerek iklim değişikliği ve buzulların korunması üzerine bir seminer gerçekleştireceklerini ifade eden Ercümen, bu dalışın bireylere ve topluluklara iklim mücadelesinde daha aktif bir rol almaları için bir çağrı niteliğinde olduğunu da sözlerine ekledi.
ERCÜMEN’İN BUZULLARLA MÜCADELESİ YENİ DEĞİL