1. Haberler
  2. Spor
  3. Cesaret Dağı: Korkunun Ötesinde Özgürlük

Cesaret Dağı: Korkunun Ötesinde Özgürlük

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Puslu ufukların ardında bir dağ yükselir; adı çoğu zaman sessiz fısıltılarla anılır: Cesaret Dağı. Ne haritalarda belirgin bir yer bulur ne de yollar onun eteklerine kolayca ulaşır. Zira bu dağ, bir coğrafi yükseltinin ötesinde, ruhun ve iradenin zirvesidir. Ve bu yüksek noktada bir şey yoktur: korku.

Korku, insanların hayatlarına ilk nefesleriyle birlikte sızan, çoğu zaman bırakmaya cesaret edemediği bir dost gibidir. Hayatta kalmanın içgüdüsüyle harmanlanarak, kaçışın çeşitli biçimlerini alır. Ancak bu dağda, o kaçış rüzgârı estirilmez. Çünkü burada kalabilmek, o korkudan arınmakla mümkündür.

Cesaret Dağı’na tırmanmak isteyen bireyler, öncelikle kendi gölgeleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Karanlık yanlarını, bastırılmış kaygılarını ve “ya yapamazsam?” düşüncesini sırt çantalarına koyarak yola çıkarlar. Yolun başlangıcı kolay görünse de, birkaç adımda gelen gurur ve umut sonrasında dağ büyüyerek gözler önüne gelir. Yokuşlar dikleşir, nefesler daralır. Her adım bir sorgulama anı, her adım bir karar vermek gerektirir. Bu süreçte birçok yolcu, korkularıyla yüzleştiği ilk dönemeçte geri dönme kararı alır.

Ancak bazıları geri dönmez. Onlar farklıdır; korkuyu tanırken ona boyun eğmezler. Dikenli çalılara daldırarak yürür, kalpleri yerinden fırlayacak gibi atsa bile adım atmaya devam ederler. Ve zamanla korku, içlerindeki ışık tarafından silinir, gölgeler aydınlığa karışır. Böyle anlarda dağın atmosferi değişir; yüksekliği temiz ve berrak bir sessizlikle dolar. Bu sessizlikte “ya başarısız olursam?” gibi sorular veya “başkaları ne der?” kaygıları bulunmaz.

Zirveye ulaşanların bakışları, acının içinden geçmiş bir anlayış taşır. Onlar, yara izlerini bir onur madalyası gibi gururla taşırlar. Yalnız yola çıktıkları, yalnız mücadele verdikleri ve yalnızca kendilerini güçlendirdikleri için cesaret, bedenlerini saran bir zırh gibidir artık. O zırhın içinde korkunun barınmasına yer yoktur. Zira korku, cesaretin yıkamadığı duvarlara tutunur. Ancak bu dağda böyle duvarlar kalmaz.

Bu nedenle, Cesaret Dağı’nın zirvesinde korku rüzgârı esmez. Orada yalnızca özgürlüğün hafif esintisi dolaşır. O esinti, yaşamın özüdür: korkusuz, sade ve gerçek.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Cesaret Dağı: Korkunun Ötesinde Özgürlük
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Atakum Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!