Çin’de keşfedilen yeni kene kaynaklı virüs, oldukça yüksek bir ölüm oranına sahiptir. Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsüne benzerlik gösteren bu virüs, Nairoviridae ailesine mensup orthonairovirus cinsinden bir türdür ve “Sulak Alan Virüsü” adı verilmiştir. Virüsün etkili olduğu bölgede birçok insanın akut ateş yaşaması üzerine yapılan çalışmalar sonucunda, 17 yeni vaka daha tespit edilerek virüsün çevrede yaygın olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, araştırma ekibi, virüsün kaynağını belirlemek için koyun, domuz ve atlar üzerinde geniş çaplı incelemeler yapmış ve bu hayvanlarda virüse rastlanmıştır.
Bugüne kadar sadece Çin’in kuzeydoğusunda görülen Sulak Alan Virüsü, taşıyan kenelerin Avrupa ve Asya’da yaygın olarak bulunması nedeniyle daha geniş bir coğrafyada bulunabileceği düşünülmektedir. Yeni kene kaynaklı hastalıkların artış göstermesinin bir nedeni, belirtilerinin genellikle diğer hastalıklarla karıştırılabilmesi ve bulaşıcı olmamaları nedeniyle salgınlar oluşturmamalarıdır. Bunun yanı sıra, kene ısırıklarının fark edilmemesi de tanı koymayı zorlaştırmaktadır.
Son yıllarda kene kaynaklı hastalıkların dağılımında değişiklikler gözlenmektedir. İklim değişikliğinin etkisiyle kenelerin yaşadıkları bölgelerde ve etkinlik dönemlerinde değişiklikler olmakta ve bu da hastalık riskini artırmaktadır. Örneğin, daha önce Asya ve Avrupa’da sınırlı görülen kene kaynaklı ensefalit virüsü son dönemlerde Hollanda ve Birleşik Krallık’ta da rastlanmıştır. Kene kaynaklı hastalıklardan korunmak için ormanlık ve çayırlık alanlarda yürüyüş yaparken önlemler almak önemlidir.
Uzun pantolon giymek ve böcek kovucu spreyler kullanmak, kene ısırıklarından korunmada etkili olabilir. Eğer bir kene tarafından ısırıldığınızı fark ederseniz hemen bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Yeni genetik analiz yöntemleri ile teşhis edilen kene kaynaklı hastalıklar, tıbbi farkındalık eksikliği nedeniyle hala teşhis edilmesi zor hastalıklar arasında yer almaktadır. Bu nedenle, toplumda bu tür hastalıklara karşı farkındalığı artırmak önemli bir adımdır.
