1. Haberler
  2. Spor
  3. Düşene Vuramayan Eleştiriler Siyasi Tartışma

Düşene Vuramayan Eleştiriler Siyasi Tartışma

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Düşene vurulmaz” kuralı, mendil kapmaca gibi çocuk oyunlarında yer buluyor. Bu kurala göre, mendili alan oyuncu istem dışı düşerse, rakip oyuncu ebeleme yapamaz. Bu durumda hakem, oyunu aynı oyuncularla yeniden başlatır. Vurgu burada, “istem dışı” düşmektir. Kısacası, “düşene vurmak”, zor bir duruma düşen kişiye zorluk çıkartmak anlamına geliyor.

Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in 2024 yılının son üç aylık faaliyet raporundaki harcamalar gündeme düştüğü zaman, yaptığım eleştirinin “Düşene vurmak” şeklinde tanımlanması, gerçek bir bakış açısı mı? Üstelik Mustafa Demir, haksız yere görevden alınmış bir kişi de değildir. Kamuoyu yoklamalarındaki oy oranındaki düşüklük ve parti tabanından gelen tepkiler sonucunda partisi onu yeniden aday göstermemiştir.

Demir için bu gelişmeler, istem dışı değil; kendi hatalarının sonucudur. Bu durumda, Demir “düşmüş biri” sayılabilir mi?

Türk Dil Kurumu, “düşmek” ile ilgili olarak şu tanımlamaları sunuyor:

– Yer çekiminin etkisiyle yukarıdan aşağıya inmek.
– Bulunduğu yerden ayrılarak aşağıya inmek.
– Yere devrilmek veya yere serilmek.
– Hava taşıtlarının kaza sonucu yere çarpması.
– Vücuda bol gelen giysinin kayması.
– Yağmak.
– Vurmak, değmek, rastlamak.
– Olumsuz bir duruma girmek.

Bu tanımlar içinde Mustafa Demir’in mevcut durumu, “işbaşından uzaklaşmaktır” şeklinde ifade edilebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, mahkemeler kadıya mülk değildir ve zamanda kamu görevlerinde değişiklikler olabilmektedir.

Burada, bir “düşme” olayı mevcut mudur? Hız, güç ve değerin kaybedilmesi de diğer bir durumdur. Demir’in siyasetteki değeri, makamdaki herkes gibi doğal olarak azalmıştır. Ancak, onun ekonomik değeri oldukça yüksektir. Bu bağlamda, Mustafa Demir’in “düşmüş biri” olarak tanımlanması mümkün müdür?

Eleştirilerimi, Mustafa Demir’in özel hayatına değil, kamu görevindeki işine dair resmi belgeler ve bulgular üzerinden yapmıştım. Hiçbir şekilde ona ya da başka birine “adam değildir” şeklinde hakarette bulunmadım; özel hayatına dair bir şey yazmadım. Kamuyla ilgisi olmayan konulardan niçin bahsedeyim?

Bir gazeteci, eğer yolsuzluğu belgelemişse veya elinde sağlam deliller varsa bunu yazmalıdır. “Duydum veya öyle söylediler” gibi ifadeler kullanmak, sadece laf kalabalığı yapmaktır. Eleştirilerim Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporları ve Samsun halkının yakından bildiği konular üzerinedir.

Devlet malına kasıtlı olarak zarar verenleri, belgeleriyle yazmak ve sorgulamak, gazetecilerin en temel görevidir. Bu ülkede, iftira, yalan ve şantajla “düşmüşe vuranlar” bulmak istiyorsanız, açılan davalar ve gazete arşivlerine bakmak yeterlidir. Unutmayalım ki, kamu görevinde şeffaflık ve hesap verebilirlik esas olmalıdır.

“Allah, haksız yere müşkül duruma düşenlerin yardımcısı olsun” diyerek bu yazıyı sonlandırıyorum.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Düşene Vuramayan Eleştiriler Siyasi Tartışma
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Atakum Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!