Türkiye’de son dönemde ekonomik alanda gerçekleşen değişimlerin izlenmesi dikkat çekiyor.
2023 genel seçimlerinin ardından kurulan kabine ve ekonomi yönetimi, bir dizi yeni girişimle ekonomik durumu iyileştirmek amacıyla harekete geçti.
Bu çerçevede para politikaları, kamu maliyesi ve tasarruf yönetimi üzerine önemli adımlar atıldı.
Atılan bu adımlar, ekonomik alanda pozitif sonuçlar doğurmaya başladı.
REZERVLERİ DEĞERLENDİRDİ
Tüm bu gelişmelerin ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tv100’de Cansu Canan Özgen ve Erdoğan Aktaş’ın sorularını yanıtladı.
Merkez Bankası rezervlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, şu ifadeleri kullandı;
“65 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE”
Rezerv konusuna değinen Bakan Şimşek, program öncesi Türkiye’nin Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervinin eksi 61 milyar dolar olduğunu belirtti. Brüt rezervin ise 98 milyar dolar seviyesinde olduğunu ifade etti. Şimşek, “Türkiye’nin net rezervleri 65 milyar doların üzerine çıkmış durumda.” dedi.
“Swap hariç net rezerv, eksi 61’den artı 65’e çıkmış durumda. Brüt rezerv de 166 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Bu, rekor düzeydir.” diye konuştu.
“BİR DİĞER KONU, ÜLKENİN RİSK PRİMİ”
Bir diğer önemli mesele ise ülkenin risk primiydi. Mayıs 2023’te Türkiye’nin CDS’i yani risk primi 700 baz puanın üzerine çıkmışken, şu anda 254 seviyesine geriledi. Bu düşüş, Türkiye’nin risk priminde önemli bir iyileşme sağladı. En iyi gözlemlediğimiz seviyeler ise 118-120 civarlarında bulunuyordu.
Şimşek, “Hedefimiz bu oranın 200’ün altına inmesi.” dedi. Bunun önemi, yabancı firmaların borçlanırken Amerikan ya da Avrupa tahvillerinin faizine ekledikleri risk priminin azalmasıyla ilgili. Örneğin, Mayıs 2023’te 5 yıl vadeli dolar cinsinden tahvil faizleri yüzde 11 seviyesindeyken, şu anki oran yüzde 6,5 civarında. Böylece dış borçlanma maliyetleri neredeyse yarı yarıya azalmış durumda ve Türkiye’nin risk primi benzer ülkelerle kıyaslandığında on kat daha fazla düşmeler yaşanmıştır.
