Kurban Bayramı yaklaşırken, hayvanlar pazara getirildi. Ancak bu durum birçok kişi için hayalden öteye gidemiyor. Fiyatlar, dar gelirli ailelerin alım gücünün çok üzerinde seyrediyor.
Büyükbaş kurbanlıkların fiyatları 200 – 400 bin TL arasında değişirken, küçükbaş hayvanlar 15 – 25 bin TL arasında alıcı buluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, yurt içindeki kurban kesim bedelini 13 bin 500 TL, yurt dışındaki bedeli ise 5 bin TL olarak belirledi. LÖSEV de kurban bağış fiyatını 15 bin 900 TL olarak açıkladı.
Aylık geliri açlık sınırının altında kalan emeklilerin, bu yüksek fiyatlar karşısında kurban kesmeleri neredeyse imkansız. En düşük aylık 14 bin 469 TL olan emekliler, hayatlarını sürdürmekte zorlanıyor. Bu durum, birçok kişinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını gösteriyor.
Bayram ikramiyeleri emeklilere 4 bin TL olarak belirlendi. Ramazan Bayramı öncesinde 17 milyon emekli, dul ve yetime aynı tutarda ikramiye ödemesi yapılacak. Ancak muhalefet partilerinin “İkramiyeler asgari ücrete eşitlensin” önerileri siyasi irade tarafından geri çevrildi. Hükümetten mevcut 4 bin TL’nin artırılmasına yönelik herhangi bir olumlu sinyal henüz gelmedi.
Yıllarca çalışarak Türkiye’nin temel taşlarını oluşturan emekliler, düşük maaşlarla insanca bir yaşam standardına ulaşmakta zorluk yaşıyor. Hayat pahalılığı karşısında ayakta kalmak için her gün sokaklara dökülen emekliler, sadece kendileri için değil, çocukları ve torunları için de daha iyi bir gelecek talep ediyorlar.
“Biz bu ülkenin yapı taşlarıyız, dilenci değiliz” diyerek seslerini duyurmak isteyen emekliler, 4 bin TL’lik bir bayram ikramiyesiyle Ramazan Bayramı’nda kaliteli bir çikolata almayı umuyor. Ancak, torunlarına yeterince harçlık verememenin yarattığı duygusal yük ile birlikte, bu bayramda da kurban kesemeyecek olmanın üzüntüsünü yaşayacaklar.
İhtiyaç sahipleri, gelirleriyle yetinip, başkalarının keseceği kurbanlıklardan gelecek pay için sabırsızlıkla bekliyor. Temmuz ayında yapılacak altı aylık enflasyon zammı, geçmişte yaşanan kayıpları karşılasa da, emekli maaşları bir türlü insana yakışan seviyelere ulaşamıyor. Düşük maaşların düzeltilmesi için seyyanen bir zam yapılmasının gerekliliği giderek daha fazla hissediliyor.
2008 yılından itibaren uygulanan düşük maaş belirleme sistemi, emeklilerin alacakları aylıkları olumsuz etkiliyor. Ayrıca, 2000 yılından sonra emekli olan SSK ve Bağ-Kur’lular için intibak yasasının hayata geçirilmemesi, bu grubun düşük maaşlarla yaşamaya mahkum kalmasına yol açtı. Bayram ikramiyeleri de yetersiz olduğu için emeklilerin kurban kesmeleri mümkün olmuyor.
Geçmiş yıllarda işler bu kadar zor değildi; emekliler, düşük gelir de olsa, aldıkları parayla yaşamlarını rahatça sürdürebiliyor ve kurbanlarını kesip torunlarına ikramda bulunabiliyorlardı. Şu anda, hızla yükselen enflasyon, sabit gelirli emeklilerin alım güçlerini giderek daha fazla düşürüyor. Ekonomik sistemin mevcut durumu, sadece yoksullukla mücadele edenleri değil, tüm halkı etkiliyor. Gelecekte daha kötü bir durumla karşılaşmamayı ummak tek dilek.
Bu metinde geçen “horoz kesebilir” ifadesi ise ironi barındırıyor; asıl konu kurbanlık fiyatlarının aşırı yüksekliğine dikkat çekmektir.