Güneş sistemi, beklentilerin ötesinde karmaşık bir yapıya sahip olabilir. Yeni bir araştırma, Neptün’ün yörüngesinin ötesinde bulunan Kuiper Kuşağı’nda beklenmedik yoğunluk artışını ortaya koyuyor. Bu yoğunluk artışı, Güneş’e 70 ila 90 astronomik birim (AU) uzaklıkta gerçekleşmiştir. Bir astronomik birim, Dünya ile Güneş arasındaki ortalama mesafeyi ifade eder.
Japonya’daki Mesleki ve Çevresel Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Chiba Teknoloji Enstitüsü’nden gezegen bilimci Fumi Yoshida, bu keşfin Güneş sisteminin oluşum süreci hakkındaki bilgileri değiştirebileceğini belirtmektedir. Kuiper Kuşağı, Güneş sisteminin en eski ve saf maddelerini içeren bir bölgedir ve Güneş’ten uzaklığı sebebiyle neredeyse değişmeden kalmıştır.
Hawai’deki Japonya Ulusal Astronomi Gözlemevi’nin Subaru Teleskobu ile yapılan gözlemler, Kuiper Kuşağı’nda 263 yeni Nesne’nin (KBO) keşfedilmesini sağlamıştır. Bu nesnelerden 11’i, bilinen sınırlarının çok ötesinde, 70 AU’dan daha uzakta bulunmaktadır. Bu yoğunluk, iç Kuiper Kuşağı’ndaki yoğunluktan daha düşüktür ancak yeni bir yapı oluşturacak kadar yüksektir. 55 ile 70 AU arasında neredeyse hiç KBO bulunmaması ise dikkat çekicidir.
Güneş sisteminin oluşumu hakkındaki mevcut teorileri sorgulatan bu keşif, Güneş sisteminin diğer yıldız sistemlerinden farklı olarak alışılmadık bir şekilde küçük bir gaz ve toz bulutundan oluştuğu düşüncesini sorgulamaktadır. Kuiper Kuşağı’ndaki bu yeni yapı, bulutsunun beklenenden daha büyük olabileceğini göstermektedir.
Southwest Araştırma Enstitüsü’nden New Horizons Baş Araştırmacısı Alan Stern, bu keşfin Güneş sisteminin uzak bölgelerinde yeni ve heyecan verici bir şeyin ortaya çıkmasını sağladığını belirtmektedir. Bu keşfin doğrulanması ve daha iyi anlaşılması için, 11 uzak KBO’nun yörüngelerinin daha detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Eğer bu yoğunluk artışı doğrulanırsa, bu Güneş sistemi için büyük bir keşif olacaktır.