TBMM’ye sunulan “İklim Kanunu”na destek veriyorum. Ancak, kafamda birçok soru var; bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorum. Aklım gerçekten karışık…
Herkesin bildiği gibi çevre ve iklim değişiklikleri, geleceğin en önemli sorunlarından biri olma yolunda ilerliyor. Küresel ısınma ile beraber gelen çevresel, ekonomik, sağlık, sosyal ve siyasal sorunlar, hepimizi etkileyecek ve hayatımızı şekillendirecek büyük sonuçlar doğuracaktır…
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri, geleceklerini inşa etmek adına bilgisayar teknolojisi, iletişim ve çevreye yönelik önemli yatırımlar gerçekleştirmektedir.
Çevre ve iklim değişiklikleri ile ilgili planlama, program ve altyapı yatırımları, ülkemizin ve dünyanın geleceği için kritik önemdedir. Dolayısıyla, çevre ve iklim değişikliği konusunda yasa çıkarmak, hazırlık yapmak ve planları hayata geçirmek, ileri görüşlülüğün bir göstergesi olmalıdır. Dünya, bu alanda hızla ve planlı şekilde geleceğe doğru ilerliyor. Türkiye olarak, bu konuda kayıtsız kalmamız elbette beklenemez.
İşte bu çerçevede “İklim Kanunu” gündeme geldi…
TBMM’de yasa tasarısının ilk dört maddesi görüşüldü; muhalefetin eleştirileri ile yasa geri çekildi.
Bir vatandaş olarak bu konuda görüş bildirme hakkım olduğunu düşünüyorum. Zira, her vergi veren ve bu ülkenin vatandaşı olan herkesin de bu hakka sahip olduğuna inanıyorum. Eğer vatandaş olarak denetim ve katılımcılık görevlerimizi yerine getirebilirsek, seçtiklerimiz üzerinde etkili olabiliriz; bu da bizi daha yüksek demokratik standartlara sahip bir ülke yapacaktır.
İklim kanunu inceledim ve yasada iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum çalışmalarının planlama ve uygulama yöntemlerinin belirlenmesi ve bu mücadelede kullanılacak gelirlerin yönlendirilmesi gibi konuların ele alındığı ifade ediliyor.
Yasanın sunumundan önce TBMM Çevre Komisyonu’nun hazırladığı rapora online olarak ulaşıp ulaşamadım!
Adalet Komisyonu raporu için “verilmedi” notu düşülmüş!
Çevre Komisyonu raporu verilmiş ama ulaşmak mümkün değil!
Plan ve Bütçe Komisyonu ise rapor vermemiş. Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Bilgi Teknolojileri’nin sunması gereken rapora da ulaşamadım.
Yasa ile ilgili pek çok düşüncem var; sivil toplumun görüş alışverişinde bulunmadığı aşikâr. Metne göre, 31 Aralık 2027’ye kadar ilgili kurumların hazırlıklarını tamamlaması bekleniyor. O kurumlar gerçekten bu hazırlığı yapabilecek mi? Bilmiyorum; bu konuda bir ihtimal bile vermek zor. Herkesi bu yasayı okumaya davet ediyorum. Eminim ki aklınız yine karışacak… Ancak bu yasa çıkmalı, çünkü geleceğimiz buna bağlı…
