Kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde en yaygın ölüm ve hastalık nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Her yıl yaklaşık 18 milyon insanın hayatını kaybetmesine sebep oluyorlar.
Bu hastalıklar bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkelerin sağlık sistemlerine ciddi bir yük getiriyor. Bu hastalıkları tetikleyen risk faktörleri arasında sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımı öne çıkıyor.
KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Bu risk faktörlerinin etkisiyle bireylerde yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve obezite gibi durumlar ortaya çıkarak kalp ve damar hastalığı riskini artırıyor. Bu risk faktörlerinin bir arada bulunması ise riski daha da artırıyor.
Bu nedenle kalp ve damar hastalıklarından korunmak için tüm risk faktörlerinin birlikte ele alınması gerekiyor. Türkiye de bu konuda harekete geçerek Sağlık Bakanlığı tarafından “Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı” hazırlandı.
POTANSİYEL HASTALIKLARI ÖNLEMEK İÇİN PROGRAM HAZIRLANDI
Dünya Sağlık Örgütü, uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin büyük çoğunluğunun önlenebileceğini belirtiyor. Türkiye’de de bu amaca yönelik çalışmalar hız kazandı.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan program, kalp ve damar hastalıklarının risk faktörlerine karşı korunması, erken teşhis, etkili tedavi ve izleme süreçlerini içeriyor. Aile hekimlerinden başlayarak tüm hizmet basamaklarında etkili bir yönetim anlayışı benimseniyor.
10 YIL İÇİNDE ÖLÜME NEDEN OLACAK KALP VE DAMAR HASTALIĞI RİSKİ HESAPLANIYOR
Program kapsamında 40 yaş ve üstü bireyler için kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapılıyor. Bu değerlendirme sonucunda kişinin yaşına, cinsiyetine, sigara kullanımına, kan basıncına ve kolesterol değerine bakılarak 10 yıl içinde ölüme neden olabilecek kalp ve damar hastalığı riski hesaplanıyor.
Risk tespit edilen kişilere ise özel danışmanlık hizmeti verilerek tedavi planı oluşturuluyor. Bu program kapsamında şimdiye kadar 2 milyon 483 bin 467 kişiye kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapıldı.
HER 8 KİŞİDEN BİRİNDE RİSK TESPİT EDİLDİ
Bu değerlendirmeler sonucunda 317 bin 776 kişide kardiyovasküler risk tespit edildi. Bu da yaklaşık olarak 8 kişiden birinde risk faktörüne rastlandığı anlamına geliyor.
ÜCRETSİZ DANIŞMANLIK HİZMETİ VERİLİYOR
Risk tespit edilen kişilere sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, sigara bırakma gibi konularda ücretsiz danışmanlık hizmeti sunulmaya başlandı. Sağlık Bakanlığı, kalp sağlığını korumak için işlenmiş gıdalardan kaçınılması, tuz tüketiminin azaltılması, sigara ve alkol kullanımından uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması ve uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.