Makattan kan gelmesi, dışkılama alışkanlıklarındaki değişiklikler, hem kabızlık hem de ishal yaşanması, tuvalet ihtiyacı hissetmesine rağmen rahatlayamama (makatta dolgunluk) hissi, karın ağrısı, kilo kaybı, kansızlık, solukluk ve şişkinlik gibi durumlar, kolon kanserinin başlıca belirtileri arasında yer almaktadır.
Türk Gastroenteroloji Derneği, tarama testleri ile tespit edilen kanser türleri arasında kolon (kolorektal) kanserinin bulunduğunu vurgulamaktadır.
Derneğin başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, kolon kanserinin kadınlarda ikinci, erkeklerde ise üçüncü sırada yer aldığını belirterek, “Kalın bağırsağın kanserleri doğuştan genetik sebeplerle olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilmektedir.” dedi.
KOLON KANSERİ TARAMA TESTLERİNDEN YAKALANIYOR
Cindoruk, genç hastalarda kolon kanseri sıklığında son zamanlarda gözlemlenen artışa dikkat çekti. Bu artışın beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler, mikrobiyatalardaki bozulma ve stres gibi immün sistem üzerindeki etkilerle ilişkilendirildiğini sözlerine ekledi.
“KOLON KANSERİ ÖNLENEBİLEN BİR HASTALIK”
Cindoruk, kolon kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğu konusunda bilgi vererek, “Erken evrede yakalanırsa sağ kalım oranı %95’tir. Bu, başka hiçbir kanser türünde görünmez. Kolon bizim en yakın dostumuzdur. ‘Geç kalmaktan korkmayın’ diyoruz. Erken tanı ile birlikte kaygı duymamak önemlidir.” dedi.
“45 YAŞINDAKİ KİŞİLER MUTLAKA TARAMA YAPTIRMALI”
Uzmanlar, 45 yaşına giren kişiler için hiç bir belirti olmasa dahi tarama programlarına katılmayı öneriyor. Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, kilo kaybı ya da şiddetli karın ağrısı durumlarında ise derhal bir doktora başvurulması gerektiği vurgulanıyor.
Dışkı alışkanlığındaki değişiklik, dikkat edilmesi gereken en kritik uyarı işaretidir.
AKDENİZ TİPİ DİYET
Prof. Dr. Zahide Şimşek, lif açısından zengin beslenmenin önemine ilişkin, “Meyve ve sebze ağırlıklı bir diyet tercih edilmelidir. Et tüketimi ise sınırlı olmalıdır. Bu nedenle Akdeniz tipi diyet, kolon sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Sigara ve alkol alımının azaltılması ve fiziksel aktivitede bulunulması da önemlidir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“HAFTADA EN AZ 3 GÜN YOĞURT TÜKETİN”
Prof. Dr. Tarkan Karakan, kolon kanseri ile mikrobiyata ilişkisi üzerine bilgi vererek, ABD’de yapılan 150 bin kişiyi kapsayan bir çalışmadan bahsetti. Karakan, “Haftada 2 ya da 3 kez yoğurt tüketenlerde kolon kanseri riskinin önemli ölçüde azaldığı tespit edilmiştir. Türkiye, yoğurdun kaynağı açısından avantajlı bir konumdadır. Ayrıca, sebze, meyve ve posalı gıdaların da olumlu etkileri bulunmaktadır. Haftada en az 3 gün yoğurt tüketimi ile birlikte tarama ve beslenme alışkanlıklarımızı desteklersek, kolon kanseri riskini oldukça azaltabiliriz.” ifadelerini kullandı.