Türkiye, mantar konusunda oldukça zengin bir coğrafyaya sahiptir. Birçok kişi, mantar toplayarak tüketmekte ve geçimini sağlamaktadır. Ancak, doğada yetişen mantarlara ilişkin doğru bilinen yanlışlar ve zehirlenme riski konusunda vatandaşların uyarılması gerekmektedir. Özellikle kasım ve aralık aylarında, yağışlı iklimin İzmir ve çevresindeki ormanlık alanlarda birçok mantar türünün çıkmasına neden olduğu belirtilmiştir. Bu dönemde, hafta sonları sosyal medya üzerinden bir araya gelen gruplar, doğada mantar toplamaya çıkmaktadır.
Bir mantar bilimci olan Jilber Barutçiyan, bu yılki hava koşullarının mantarların verimini artırdığını ve insanların kulaktan dolma bilgilerle mantar toplamasının riskli olabileceğini belirtmiştir. Özellikle İzmir çevresinde, “çıntar” olarak bilinen mantar türünün toplanıp tüketildiği ortaya çıkmıştır. Ancak, bu tür mantarın çok çabuk bozulduğu ve zehirlenmelere yol açabileceği uyarısında bulunulmuştur.
Mantar araştırmacısı Sevim Şahin, Türkiye’de 60 bin civarında mantar türünün bulunduğunu ve halkın bu konuda yanlış bilgilere sahip olduğunu ifade etmiştir. Özellikle son dönemlerde sosyal medyada artan mantar gruplarına dikkat çekerek, insanları mantarları uzman gözetiminde toplamaya ve tüketmeye teşvik etmiştir.
Ayrıca, halk arasında dolaşan birçok yanlış inanışa da değinilmiş ve bu inanışların mantar zehirlenmesi riskini artırdığı vurgulanmıştır. Mantarın kurutularak, ayranla yenerek ya da sütle kaynatılarak zehri giderilemeyeceği, bunun yanı sıra zehirli mantarla zehirsiz mantarın yan yana yetişebileceği yönündeki inanışların doğruluk payı olmadığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, halkın mantarlar konusunda bilinçli olması ve uzmanların gözetiminde mantar toplayıp tüketmeleri gerektiği vurgulanmıştır. Bu şekilde, mantar zehirlenmelerinin en aza indirilmesi amaçlanmaktadır.