Ankara’da bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda yer alan Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) teklifi ve CHP’nin eylem sürecini değerlendirdi. Kanun değişikliğiyle başlatılan Milli Eğitim Akademisi’nin geleceğinin önemli olduğunu belirtti. Bakan Tekin, CHP’nin ÖMK ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni yargıya taşımasını rahatsızlıkla karşıladı. Metinlerin hukuki denetime tabi olmasından değil, bu işin siyasi bir propaganda aracına dönüşmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtti.
CHP Eğitimden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı Suat Özçağdaş’ın başlattığı 24 saatlik basın açıklaması eylemini eleştiren Tekin, bu “gölge bakan” kavramının bir vesayete dönüşme eğilimine karşı olduğunu ifade etti. CHP milletvekili olmanın yeterli olduğunu vurgulayan Tekin, bu tür unvanların kendisine randevu alma yetkisi vermediğini vurguladı.
Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifinin hazırlık sürecine değinen Tekin, bakanlığın doğrudan yasama organına direktif vermediğini belirtti. Yasama temsilcilerinin ihtiyaçlar doğrultusunda yasal düzenlemeye karar verdiklerini ve gerekli gördükleri takdirde yasama metnini hazırlayıp parlamentoya sunduklarını açıkladı.
Tekin, Milli Eğitim Akademisi’nin kuruluşuyla ilgili olarak eğitim fakültelerinin güçleneceğini ve öğretmenlerin seçiminde daha fazla uzmanlaşma imkanı olacağını belirtti. Akademideki komisyonların nasıl hazırlandığına da değindi; hem akademik anlamda üniversitelerden ders verenlerle hem de eğitici profilleriyle teori ile pratiği birleştirdiklerini ifade etti.
Akademideki öğretmenlere ücret artışı ve emekliliğe etki edecek sigorta talebine yanıt veren Tekin, TBMM’nin önergelerle revize edebileceğini ve çıktıktan sonra değerlendirilebileceğini belirtti. Akademinin kurumsallaşması, bir sonraki öğretmen atama takviminde devreye girebileceğini ancak Hazine Maliye Bakanlığı ile beraber karar verileceğini açıkladı.