Hayatımızda öyle dönemler gelir ki, kalbimiz bir şeyi arzular; fakat ruhumuz tam tersi bir şeye ihtiyaç duyar. İçimizde derin bir hayalin peşinden koşarken, kelimenin tam anlamıyla bir insan, bir kariyer veya bir yaşam tasarımı için çaba harcarız. Uğraşır, beklentilere kapılır, hayal kurar ve sabırla bekleriz. Ancak, bazen elde ettiğimiz şey, bize gereken mutluluğu vermez. Çünkü her istek, maddi ve manevi tatmin sağlayacak bir kapı aralamayabilir.
İşte böyle zamanlarda durup düşünmek faydalı olacaktır. Kendinize dönüp, “Ben ne istiyorum?” sorusunu değil, “Ben neyi hak ediyorum?” sorusunu sormanız gerekir.
Çünkü sen, tamamlanmamış cümlelerin değil; tamamlanmış sevginin bir parçasısın. Beklentilerin “belki”lerle sınırlı kalmamalı; kesinliklerle örülmüş bir sevgi dosyan olmalı. Sürekli bir belirsizlik içinde beklemek yerine, zamanında gelen bir ilgi ve sevgiyi hak ediyorsun. Bir başkasının omzuna yaslanabilmeyi, tüm yükü tek başına taşımak zorunda kalmayı değil, hak ediyorsun.
Bazen, en çok istediğin şeyin ardında yüreğinden harcadığın enerji yatar. Fakat beklentilerin komforlu bir huzurla karşılığını bulmalı. Kimi zaman o özel kişinin gözlerine derin bir anlam yükleyerek “O yeter” diyebilirsin. Ancak unutma ki, sen daha fazlasını ve daha derin bir bağlılığı hak ediyorsun.
İsteklerin sıklıkla değişebilir; bugün büyük bir arzu duyduğun şeyi, yarın neden bu kadar önemli olduğunu bile sorgulayabilirsin. Ama hak ettiklerin sabit kalır. Çünkü sen, insan olarak sevgi, saygı, huzur, sadakat ve dürüstlük gibi değerleri sonuna kadar hak ediyorsun. Bu hakları istemeye bile gerek yok, çünkü bunlar doğuştan senin hakkın.
Bu nedenle ara sıra durup düşünmek gerekir. Önce bir ayna karşısında durup “Ben neyi hak ediyorum?” sorusunu sorgulamalısın. Kalbinde hissettiklerine değil, ruhunun derin ihtiyaçlarına uyum sağlaman önemlidir.
Unutma; kalp anlık duyguların etkisinde kalabilir fakat ruh her zaman doğruları bilir. Senin için neyin iyileştirici olduğunu, neyin sana güç vereceğini bilen odur. Ne zaman gitmeniz gerektiğini veya ne zaman bir duruş sergilemeniz gerektiğini de ruhunuzun sesi duyurur.
Hayat, isteklerinle değil, bilinçli seçimlerinle biçimlenir. Ve sen, en değerli seçimleri yapma hakkına sahipsin.
O yüzden bazen ne istediğini bir kenara bırak ve neyi hak ettiğini hatırla. Gerçek mutluluk, hak ettiğin yerde seni bekler.