Beyinde hasar oluşturan çeşitli hastalıklar bulunmaktadır. Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı ve multipl skleroz, bu tür nörodejeneratif hastalar arasındadır.
Parkinson hastalığı, hastaların sürekli titremesi ve basit günlük aktiviteleri, örneğin bir bardağı tutmak gibi eylemleri gerçekleştirmekte zorluk yaşaması ile karakterizedir. Bu durum, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyebilir.
Alzheimer hastalığı ise bellek kaybına ve kişinin düşünce yapısının bozulmasına yol açar; bu durum son yıllarda artan bir sağlık sorunu haline gelmiştir.
Multipl skleroz, yürüyüş bozukluğu gibi ilerleyici bir hastalıktır ve hastaların yaşam kalitesini de ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır.
Sıklıkla, 30 yaşındaki kadınların MS hastalığına yakalandığı, ya da örneğin bir kişinin dedesinin Parkinson hastalığından muzdarip olduğu haberlerini duyuyoruz. Çevremizde bu hastalıkların varlığına sıkça rastlıyoruz. Ancak, bu hastalıkların kesin nedenleri henüz bilinmemektedir. Araştırmalar, bazı şüpheler üzerine yoğunlaşmaktadır.
Parkinson hastalığı, çoğunlukla yaşlanmaya bağlı, yavaş ilerleyen ve nedeni tam olarak bilinmeyen bir durum olarak değerlendiriliyordu. Ancak bazı araştırmalar, tek bir kimyasalın benzer yıkıcı etkilere neden olabileceğini ortaya koymaktadır. MPTP’nin, yıllarca ABD ve Avrupa’da kullanılan yaygın bir yabani ot ilacı olan paraquat ile kimyasal benzerlik taşıdığı belirlenmiştir. Hastaların tedavi edilerek yeniden hareket kabiliyeti kazanması mümkün olsa da, hasarın kalıcı olduğu gözlemlenmiştir. Hollandalı doktor Bas Bloem, Parkinson hastalığının insan eliyle yaratılmış bir hastalık olduğunu belirtmiştir.
Parkinson ve MPTP bağlantısını araştıran nörolog William Langston ile birlikte çalışan Bas Bloem, hastalık hakkında önemli bilgilere ulaşmıştır.
Dünya genelinde en hızlı büyüyen nörolojik bozukluklardan biri olan Parkinson hastalığı, çevresel etkenlerden büyük ölçüde etkilenen bir durum olarak değerlendirilmektedir. 2024 yılında yayımladığı bir makalede Bloem, hastalığın genetik faktörlerden çok, hava kirliliği, endüstriyel çözücüler ve özellikle pestisitler gibi zararlı kimyasallara maruz kalmanın etkili olduğunu vurgulamıştır.
Yoğun tarım yapılan bölgelerde, kontrolsüz tarım ilacı kullanımı ile Parkinson hastalığı vakalarının artması Dr. Bloem’in dikkatini çekmiştir. Tarım devrimi, kimyasal devrim ve pestisit patlamasının bu hastalığın artışındaki etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.
Paraquat, MPTP, rotenen ve maneb gibi kimyasalların nörodejeneratif hastalıklara yol açabileceği konusunda görüşler mevcuttur. Bu kimyasallar günümüzde yasaklanmış olsa da, hala tarımda kullanılan birçok pestisit ile bu tür nörodejeneratif hastalıklar arasında bir ilişki olduğu düşünülmektedir.
İhraç edilen birçok tarım ürününde, izin verilen miktarın çok üzerinde kimyasal madde kalıntısı bulunduğu ve bu ürünlerin geri çevrildiği sıkça haberlerde yer almaktadır. Bu noktada daha dikkatli davranmak ve gerekli önlemleri almak mümkün mü? Ülkemizdeki durum nedir? Halk sağlığını korumak adına daha fazla çalışma yapılması gerekmiyor mu? Bu konuda endişelenmeli miyiz?
Pestisitler ve Nörodejeneratif Hastalık İlişkisi
