1. Haberler
  2. Spor
  3. PKK Fesih Kararı: Silahları Bırakacaklar mı?

PKK Fesih Kararı: Silahları Bırakacaklar mı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin siyaset sahnesinde risk alarak gündeme getirdiği ve sonuçlandırılmasında azami çaba gösterdiği süreçte, terör örgütü PKK resmi olarak “fesih” kararını açıkladı.

Bu durum, asıl gelişmelerin başlangıcını işaret ediyor.

“Silah bırakma” sürecinin yoğun şekilde tartışıldığı günlerde, 1 Mart 2025 tarihinde yayımlanan “Samimiyet Testi” başlıklı yazımda, merhum Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in geçmişteki çabalarını ele almış; 1993 yılındaki olayları yeniden gündeme getirmiştim. Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde, terörist başı Abdullah Öcalan’ın eylemsizlik kararı sonrası gerçekleştirilecek Milli Güvenlik Kurulu toplantısında terörün sona erdirilmesine yönelik öneriler gündeme gelecekti. Ancak, toplantıdan kısa bir süre önce, 24 Mayıs 1993’te Elazığ-Bingöl Karayolu’nda sivil giyimli, silahsız 33 askerimizin hayatını kaybetmesi, süreci olumsuz etkiledi. Terörist Şemdin Sakık, bu karara karşı geldiği için örgüt tarafından dışlanmış, daha sonra MİT tarafından Irak’ta yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti.

O tarihten itibaren tüm çabalar boşa gitmişti.

2005 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretiyle başlayan süreç, 2009’daki Oslo görüşmeleri ile devam etti ve “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” ile “Çözüm Süreci” safhalarına ulaştı. Ayrıca, 16 Temmuz 2014’te “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” Resmî Gazete’de yayımlanarak bu olumlu gelişmeler pekiştirildi.

Ancak bu pozitif ivme, 2015 yılında terör örgütünün gerçekleştirdiği Ceylanpınar saldırısı ile maalesef kesildi, tıpkı 1993 yılında yaşanan hain saldırı gibi.

Bu süreç boyunca, başta Diyarbakır ve Van olmak üzere Güneydoğu Anadolu’da Türkiye’nin çeşitli illerinden turlar düzenleniyor; bölgedeki ekonomik ve sosyal canlılık, yerel halkı memnun ediyordu. Ancak, Suriye ve Irak’ta planları bulunan emperyalist güçler, bu sürecin ilerlemesini istemiyordu. Zira, terör örgütünün işbirliği henüz sona ermemişti.

“Samimiyet Testi” yazımda belirttiğim gibi, bu durum beni kaygılandırıyordu. Son günlerde, terörist başı da süreci yöneten ekibini dış etkilere karşı uyarmıştı.

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren “Terörsüz Türkiye” çabalarının önemli isimlerinden biri olan DEM’li Sırrı Süreyya Önder’in aracına yerleştirilen ve lastikleri patlatacak bir düzenek tespit edilmişti.

Bu bağlamda, süreci baltalamak isteyenlere karşı içeride ve dışarıda, DEM ve terör örgütünün üst düzey kadrosunun her türlü provokasyona karşı tetikte olması gerekmektedir. 1993 yılında olduğu gibi, eğer bir hain Şemdin Sakık daha ortaya çıkarsa, terör örgütü ve yandaşları büyük bir fırsatı kaçırmış olurlar.

Dolayısıyla, provokasyonların önlenmesi adına devlete destek vermek onların yükümlülüğüdür. Aksi takdirde, sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklardır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
PKK Fesih Kararı: Silahları Bırakacaklar mı?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Atakum Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!