Düşünün bir şehir… Mavinin en derin tonlarını ve yeşilin en canlı hâlini barındıran; tarihiyle övünç, doğasıyla huzur ve insanlarıyla sıcacık bir samimiyet sunan bir yer… İşte burası Samsun. Karadeniz’in incisi, Kurtuluş’un ilk adımı, Anadolu’nun umut dolu yeniden doğuşudur.
Samsun, yalnızca bir coğrafi nokta değil; bir ulusun küllerinden yeniden doğduğu, yeniden var olduğu yerdir. 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adım attığı bu şehir, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin başladığı kutsal bir topraktır. Bu nedenle Samsun, tarihin yalnızca sessiz bir tanığı değil, bizzat yazarıdır.
Fakat Samsun, tarihiyle olduğu kadar doğasıyla da büyüleyicidir. Bir tarafında Karadeniz’in engin suları sahili nazikçe sarmalarken, diğer tarafında yemyeşil dağlar göğe yükselir. Kızılırmak Deltası’nda kuşların dansını izlerken, Ayvacık’ın sisli dağlarında bir masalın içindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Ladik Gölü’nde sabahın huzuruna uyanacak, Atakum Sahili’nde güneşi batırırken kendinizi doğanın kollarında bulacaksınız. Samsun, her köşesinde ayrı bir huzur, her adımda kendine özgü bir hikâye fısıldar.
Samsun’un insanları da doğası kadar içten bir yapıya sahiptir. Misafirperver, cesur ve sıcak. Karadeniz’in dalgaları kadar tutkulu, aynı zamanda yürekleri Karadeniz’in derinliği gibi engin ve samimidir. Sofraları zengindir, sohbetleri tatlıdır. Tütünüyle, pidesiyle ve balığıyla damakları şenlendirir. Burada her bir lokma, geçmişten gelen kültürel bir mirasın izlerini taşır.
Samsun’un sokaklarında yürüyüş yaparken hem tarih kulaklarınızı okşar hem de doğa ruhunuza dokunur. Bandırma Vapuru’na baktığınızda içinizi bir minnet duygusu kaplayabilir. Amisos Tepesi’nden şehre bakarken içinde taşıdığınız gurur daha da artar. Çünkü bu şehirde her atılan adım, yaşatılan bir mirası simgeler.
Samsun, sadece bir şehir değildir; aynı zamanda bir duruş, bir direniş, bir yeniden doğuştur. Hem Karadeniz’in hırçın dalgaları kadar coşkulu, hem de Anadolu’nun bağrındaki ana gibi şefkatlidir. Modern yaşamın ile iç içe olsa da özünden asla kopmaz. Hem geçmişi taşır hem de geleceğe umutla bakar.
Eğer bir gün yolunuz Samsun’a düşerse, sadece bir şehri ziyaret etmeyecek; tarihe dokunacak, doğayla kucaklaşacak ve insanlıkla tanışacaksınız. Çünkü Samsun, bir şehirden çok daha ötesidir…
O, Karadeniz’in parlayan yıldızı, Türkiye’nin onurudur.
