Kahramanlığıyla efsaneleşmiş olan Köroğlu, zamanında “Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” demişti. Bu ifadeyle, cesaretin ve yürekliliğin ateşli silahların ortaya çıkmasıyla ne hale geldiğini dile getirmişti. Bireyler, bilek gücüne dayanan savaş yöntemlerinden uzaklaşmış ve köktenci bir değişim sürecine girmişti. Sinsilik galip gelmiş, insan hayatı ise pusularla hedef alınmaya başlanmıştı. Köroğlu, kalemiyle bu gerçeği o dönemlerde de tüm netliğiyle vurgu yapmıştı.
Sosyal medyayı bir silah olarak kullananların sayısı gün geçtikçe artıyor. Kin ve nefret dolu ifadelerle bu platformdan saldırılar düzenleyen troller, pek çok insanı rahatsız ediyor. Teknolojinin, insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için var olması gerekirken, bazı bireyler onu başkalarının hayatını karartmak için bir araç haline getiriyor.
Bir süre önce kalp ameliyatı geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, merhum Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümünde kabrini ziyaret ettiği sırada o malum sosyal medya iddialarını hatırladım. “Öldü” yazan paylaşımlar, sahte doktor raporlarıyla desteklenmişti. MHP içindeki bazı kişiler de bu yalanları yaymakla kalmayıp, partide yeni bir genel başkan arayışına yol açan tartışmaları da beraberinde getirmişti.
Devlet Bahçeli, iki ay aradan sonra ortaya çıkarak görüntüsüyle bu yalanlara cevap verdi. Herkes bilir ki, Bahçeli de bir insan ve bir gün Hakk’a yürüyecek. Fakat yapılan bu şirret ve yalanlar, sosyal medyanın bir silah gibi nasıl kullanıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Köroğlu’nun belirttiği gibi, yalan ve iftira ile mertliği zedeleyenler ortada. İnsanları sağlığı üzerinden inciten spekülasyonlar, toplumun ne hale geldiğini acı bir şekilde gösteriyor.
İfade ve yalanlarla insanların hayatlarını alt üst eden bu sosyal medya trolleri, geçmişteki kumpas davalarını hatırlatıyor. Ergenekon döneminin bazı uygulamalarına benzer bir şekilde hareket ediyorlar. Örneğin, Kuddisi Okkır’ın cenazesinin maddi imkansızlıklar nedeniyle belediye tarafından kaldırılması gibi olaylar, bu kirliliği daha da açığa çıkarıyor. Sosyal medya aracılığıyla dolandırıcılık yapıldığını ise saymaktan dahi kaçınıyoruz. Bu durum gerçekten düşündürücü.
Kalemiyle gerçeği yazan, ama inkârcıların elinde kalem olmayanlar için Allah’ın belası olan bir duruma dönüştü. Peki, bu kirli ortamdan nasıl kurtulacağız? Umarım Allah, bu kötülüklerden herkesin selametini korur!