ABD’nin Donald Trump döneminde Ukrayna’ya yönelik siyasi değişiklikler ve NATO’ya bakış açısındaki farklılıklar, Avrupa’yı silahlanma yarışına sürüklerken, Türkiye’nin stratejik rolünü de ön plana çıkardı.
ABD’ye olan güvenin azalması, Türkiye’nin insansız hava aracı (İHA) üretimi konusundaki itibarını değiştirirken, Avrupa’daki siyasetçilerin Türkiye’yi takdir etmeye başlaması dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye, Ukrayna ile ilgili kritik zirvelere davet edilmeye başlandı. İngiltere’nin önemli gazetelerinden Daily Telegraph, Türkiye’nin artan rolü üzerine kapsamlı bir analiz sundu.
“ERDOĞAN, TÜRKİYE’Yİ YENİDEN DÜNYANIN MERKEZİNE TAŞIYOR”
Adrian Blomfield imzalı yazıda, Erdoğan’ın mevcut karışıklığı Türkiye’yi yeniden dünya sahnesine taşıma fırsatı olarak kullandığına dair görüşler öne çıkıyor. Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihtiyacı ile Avrupa’nın Türkiye’ye olan ihtiyacının karşılıklı olarak vurgulandığı makalede, Trump yönetiminin NATO müttefiklerine yaklaşımının Türkiye ve Avrupa arasındaki bağı güçlendirdiği belirtildi.
“TÜRK ORDUSU, İNGİLİZ ORDUSUNDAN 5 KAT BÜYÜK”
Türkiye’nin stratejik önemine değinen yazıda, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolü ve Türkiye’nin NATO içinde ABD’den sonra en büyük ikinci orduya sahip olması üzerine bilgiler verildi. 400 bin aktif personeliyle Türk ordusunun, İngiltere’nin ordusundan beş kat daha büyük olduğu ifade edildi. Türkiye’nin, Avrupa’nın savunmasında ve Ukrayna’da oluşturulabilecek bir barış gücünde önemli bir aktör olabileceği dile getirildi.
“TÜRKİYE’NİN ASKERİ DENEYİMLERİ ÇOK YÜKSEK”
Daily Telegraph, Türkiye’nin askeri deneyimlerini değerlendirerek, Türk ordusunun Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’daki operasyonlarının ülkeyi Rusya’nın askeri stratejisini deneyimleyen az sayıda ülkeden biri haline getirdiğini belirtti. Türkiye’nin Ukrayna’daki savaştaki rolünün önemine vurgu yapıldı.
TÜRKİYE’NİN AB VE RUSYA İLE YAKIN İLİŞKİLERİ
Gazetede yer alan bir diğer önemli nokta ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa ile olan gerilimli ilişkileriydi. Erdoğan’ın Kremlin ile geliştirdiği yakın ilişkilerin, olası bir barış anlaşmasının Karadeniz’deki güç dengesini Rusya lehine değiştirebileceği endişesi, Avrupa’daki liderler arasında Türkiye’ye duyulan ihtiyacı artırıyor.
Analistlerin görüşlerine de yer verilen yazıda, Ukrayna savaşında ülkenin zayıflaması durumunda Türkiye’nin Rusya’nın Karadeniz’deki etkisini artırma hedefleriyle daha fazla mücadele etmek zorunda kalabileceği ifade edildi. Erdoğan’ın görev süresi 2028’de sona erse de, iktidarda kalabilmek için anayasa değişikliği yapma niyeti olduğu iddialar arasında. Avrupa liderlerinin de Rusya ile olan kritik ilişkiyi riske atma niyetinde olmayacağı öngörülüyor.