Yükseköğretim Kurulu (YÖK), öğrencilerin öğrenim ücretleri konusundaki haklarını korumak amacıyla bir açıklama yaptı. 2011-2012 Akademik Yılı’ndan beri devlet üniversitelerinde birinci öğretimde öğrencilerden katkı payı alınmamaktadır. Vakıf yükseköğretim kurumlarının kazanç amacı gütmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Öğrencilerin öğrenim ücretlerinin belirlendiği süre boyunca güncellenme oranlarını bilmeleri ve sürpriz ücret değişiklikleri ile karşılaşmamaları talebi oldukça haklı ve meşru olarak nitelendirilmiştir.
Bu çerçevede, YÖK Başkanı Erol Özvar imzasıyla vakıf yükseköğretim kurumlarına bir yazı gönderdi. Yazıda, Kurul’un 10 Temmuz 2024 tarihli toplantısında vakıf yükseköğretim kurumlarının öğrenim ücretlerini belirlerken dikkate almaları gereken kuralların belirlendiği bildirildi. Belirlenen kurallar şu şekildedir: öğrenim ücretlerinin yıllık ve sabit bir miktar olarak belirlenmesi, tercih veya yatay geçiş dönemlerinden önce net bir şekilde ilan edilmesi, öğrenim ücreti artışlarının tüketici fiyat endeksi (TÜFE) esas alınarak yapılması ve güncellemelerin resmi internet sitelerinden duyurulması, ilave ücret taleplerinden kaçınılması ve eğitim ücretlerinde TÜFE üzerinden resmi güncelleme dışında herhangi bir değişiklik yapılmaması gerekmektedir.
Öğrenciler, özellikle kayıt döneminden sonra herhangi bir ilave veya beklenmedik ücret talebiyle karşılaşmamalıdır. Yapılacak ücret artışlarında en çok TÜFE’deki 12 aylık ortalama oranın esas alınması ve kararların tüm öğrencilerle paylaşılması gerekmektedir. Bu sayede öğrenciler, eğitim ve öğretim süreçlerinde mali açıdan daha güvenli bir şekilde ilerleyebilecek ve beklenmedik mali yüklerle karşılaşma riski azalacaktır.
YÖK’ün aldığı bu kararlar, öğrencilerin öğrenim ücretleri konusundaki endişelerini gidermeye yöneliktir. Vakıf yükseköğretim kurumlarının belirli kurallar çerçevesinde öğrenim ücretlerini belirlemesi ve güncellemeleri öğrencilerin haklarını koruyacak ve adil bir şekilde hareket etmelerine olanak sağlayacaktır. Bu sayede öğrenciler, eğitim hayatlarını daha sağlam bir finansal zemin üzerinde sürdürebileceklerdir.