NASA’nın, 6 Haziran’da ABD merkezli havacılık şirketi Boeing’in Starliner mekiğiyle Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderilen ve orada mahsur kalan Sunita Williams ve Butch Wilmore’nin Şubat ayında Dünya’ya dönmesi için planlar yaptığı açıklandı. NASA Başkanı Bill Nelson’ın verdiği bilgilere göre, astronotlar SpaceX’e ait Dragon uzay aracı ile geri dönecekler. NASA yetkilileri, Starliner mekiğinin bazı teknik sorunlar yaşadığını ve bu nedenle mürettebatsız olarak geri dönmesine karar verildiğini belirtti. Uzay uçuşlarının her zaman riskli olduğunu vurgulayan Nelson, astronotların güvenliği için bu kararın alındığını ifade etti. Starliner mekiğinin ISS’ye kenetlenmesi sırasında yaşanan teknik sorunlar nedeniyle beklenen dönüş tarihi ertelenmişti.
NASA’nın açıklamalarına göre, Starliner mekiği ilk kez bir test görevi için kullanılmış ve ISS’e yaklaşık 27 saatlik bir uçuş sonrasında ulaşmıştı. Ancak mekik yolculuk sırasında bazı teknik sorunlar yaşamış, helyum sızıntısı ve bozulan iticiler gibi problemler ortaya çıkmıştı. Astronotlar, bozuk olan üç iticiyi çalıştırmayı başarmış olsa da, güvenlik endişeleri nedeniyle geri dönüş tarihi ertelenmişti. NASA yetkilileri, Starliner mekiğinin mürettebatsız olarak Dünya’ya dönüş yapacağını ve bu kararın astronotların güvenliğini sağlamak adına alındığını belirtti.
Bill Nelson, uzay görevlerinin en güvenilir ve rutin olsa bile riskli olduğunu vurgulayarak, astronotların ISS’de tutulmasının ve Starliner mekiğinin mürettebatsız olarak geri dönmesinin güvenliğe olan bağlılığın bir sonucu olduğunu açıkladı. NASA’nın bu kararı, öncelikle astronotların emniyetini sağlamak amacıyla alınmış ve gerekli önlemler alınmıştır. Starliner mekiğinin ertelemelerin ardından dünyaya dönmesi beklenen tarih ise Şubat ayıdır.
Boeing’in Starliner mekiğiyle gerçekleştirilen uzay görevi, kritik bir test misyonu olarak planlanmış ancak yaşanan teknik sorunlar nedeniyle beklemeden geri dönüş kararı alınmıştır. NASA’nın astronotların güvenliği konusundaki hassasiyeti ve gerekli tedbirleri alması, uzay çalışmalarındaki önemli bir adımdır ve sektörde emniyet standartlarının ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Bu gelişmeler, uzay araştırmalarının geleceği ve insanlı uzay seyahatleri için önemli birer referans olabilir.
